Adalet Bakanı Bozdağ: Delilsiz tek bir moloz bile temizlenmedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerle ilgili olarak şunları söyledi: “Delil toplanmadan tek bir enkaz bile kaldırılmadı. Aksi yöndeki haber ve yorumların büyük bir karalama kampanyası olduğunu bir kez daha belirtmek isterim.”

Bozdağ, Diyarbakır’daki Güvenlik ve Acil Durum Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) Kahramanmaraş depremi sonrası yürütülen araştırma ve incelemelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Diyarbakır’da çalışmaların büyük bir emekle yürütüldüğünü belirten Bozdağ, olayın ilk anından itibaren seferberliğe devletin yanı sıra vatandaşların da katıldığını kaydetti.

Devlet ve milletin el ele tüm dünyaya çok güzel örnek olduğunu kaydeden Bozdağ, Türkiye’nin önceki yıllarda olduğu gibi zor ve zor zamanlarda hep bir arada olmayı başardığını, her türlü afetin önünün kesileceğine inandığını söyledi. bundan sonra birlik beraberlikle aşılır.

Diyarbakır’da 912 yaralı, 414 ölü

Diyarbakır’da yürütülen çalışmalarda emeği geçen kurum ve personele teşekkür eden Bozdağ, şunları kaydetti:

“Deprem sonrası alınan karar kapsamında Diyarbakır’da 126 binanın yıkıldığını, buradan 74 binanın da acil yıkılması gereken binalar arasında olduğunu görüyoruz. Bu yıkılan binalar arasında halkımızın yaşadığı 6 ev vardı. Bu binaların enkazı kaldırıldı. Enkaz altında kalan her vatandaşa ulaştılar. Bazıları canlı olarak kurtarıldı, bazıları maalesef ölü bulundu. Bazıları canlı getirilirken, bazıları hastaneye kaldırıldıktan kısa süre sonra hayatını kaybetti. Bu bağlamda baktığımızda Diyarbakır’da 912 kişinin yaralandığını ve 414 kişinin hayatını kaybettiğini görüyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.”

Bozdağ, Diyarbakır’da kimliği tespit edilemeyen vatandaşın bulunmadığını bildirdi.

Bozdağ, hayatını kaybeden her vatandaşın güvenilir bilgi ve tanımlar çerçevesinde yakınlarına teslim edildiğini belirterek, defin işlemlerinin tamamlandığını kaydetti.

Yakınının depremde kaybolduğuna dair herhangi bir haber alınmadığını belirten Bozdağ, hasar tespit çalışmalarının da hızla devam ettiğini söyledi.

Diyarbakır merkezde 4 büyük ilçede hasar tespit çalışmasının binalarda yüzde 57, tekil parsellerde/dairelerde yüzde 87 oranında tamamlandığını bildiren Bozdağ, şöyle devam etti:

“Diyarbakır’ın ilçe ve köyleri de dahil olmak üzere tüm konut stokunu elden geçirerek hasar tespit çalışmalarını kısa sürede tamamlayacağımızı duyurmak isterim. Yürütülen çalışmalar kapsamında Diyarbakır’da bugüne kadar 126 yıkılan bina ve 599 bağımsız bölüm; 74 bina, 519 bölüm acilen yıkıma tabi; 959 adet bağımsız bölüm şeklinde ağır hasarlı bina, 7 bin 341 adet bağımsız bölüm; 1196 orta hasarlı bina ve 12 bin 546 daire bağımsız bölüm şeklinde; Hafif hasarlı müstakil bina – 12.268 ve tabii ki bağımsız bölüm sayısı – 113.604; 31 bin 354 adet hasarsız bina ve 236 bin 97 adet bağımsız bölüm olduğunu söyleyebiliriz. Acil yıkıma tabi, ağır hasarlı, yıkılmış ve bağımsız bölüm sayılarına baktığımızda toplamda 1159 bina ve 8459 bağımsız bölüm olduğunu görüyoruz.

Bozdağ, 279 komisyon tarafından yürütülen hasar tespit çalışmasının yakın zamanda tamamlanacağını kaydetti.

Bozdağ, depremzedelerin barınma ihtiyaçlarının da hızlı bir şekilde karşılandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Ancak geçici barınma merkezlerine yerleştirdiğimiz insan sayısının, hasar tespit çalışmalarının devam etmesi nedeniyle önemli ölçüde azaldığını ve bu kapsamda evleri hasar görmeyen vatandaşlarımızın evlerine taşındığını belirtmek isterim. Şu ana kadar yaklaşık 200 bin olan bu sayının 10 bin 654 kişiye düştüğünü belirtmek isterim. Bu sayıdaki konaklama tesislerine baktığımızda 1.850’sinin kamp alanlarında, 4.948’inin ise Kredi ve Yurtlar Kurumumuz’a ait pansiyonlarda olduğunu görüyoruz. Diyarbakır’da barınma konusunda ciddi bir sıkıntıyı aştığımızı söylemek isterim.

Çünkü pansiyonumuzun kapasitesi 6 bin 63 kişi, kullandığımız kapasite ise 4 bin 948 kişi. Burada kullanabileceğimiz bir kapasitemiz olduğunu söylemek isterim. Orta öğretim yurtları ise henüz kullanmadık ama ihtiyaç olursa onlar da değerlendirilecek.

Soruşturmalara da değinen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tüm illerde olduğu gibi Diyarbakır’da da soruşturmalar büyük bir titizlikle ve hukuka uygun olarak yürütülüyor. Soruşturmalar her yerde prosedürlere ve yasalara uygun olarak yürütülür. Zaman zaman toplumda farklı değerlendirmeler yapılıyor, bunların bir kısmı cehaletten, bir kısmı da ne yazık ki art niyetten. Cahil olanlara fazla bir şey söylemek istemiyorum, söylemeyi doğru bulmuyorum ama farklı fikirlerle gerçekten toplumu manipüle etmek ve kontrol altına almak isteyenleri lanetlediğimi yinelemek isterim. . Soruşturmaların nasıl yürütüleceği belli. Başsavcılığımız bu soruşturmaları mevzuatımızın öngördüğü usul ve esaslar çerçevesinde titizlikle yürütür. Depremde yıkılan binalarda yaşamını yitiren veya yaralanan vatandaşlarımızın suçlu sayıldığı yerlerde, ilgili çalışmaların büyük bir titizlikle yürütüldüğünden kimsenin şüphesi olmasın ki bu da zaman alıyor.

Delil toplamada bir sıkıntı yok” diyen Bozdağ, “Bugüne kadar deprem olan her yerde bizim kanunlarımıza göre delil toplanıyor. Bilirkişiler usule, hukuka ve bilime uygun olarak çalışmalarını ve çalışmalarını sürdürürler. Enkazın hiçbiri kanıt toplanmadan kaldırılmadı. Aksi yöndeki haber ve yorumların büyük bir karalama kampanyası olduğunu bir kez daha belirtmek isterim.”

Bozdağ, şöyle devam etti:

“Çünkü teşhis amaçlı DNA raporlarının hazırlanması ve yakınlarından alınan referans örneklerle karşılaştırılması biraz zaman alıyor ancak bu konuda büyük bir başarı sağlandığını belirtmek isterim. Adli Tıp Kurumu uzmanlarımız büyük bir titizlikle çalışmaktadır. Polisimizle iş birliği içinde, savcılıklarımızla mutabakat halinde bu çalışmaları yürütüyorlar.

Ölenlerimizi geri getiremeyeceğimizi biliyoruz ama devletimizin en önemli görevi hayatta kalanlarımızın yaralarını sarmak. Bundan sonra Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu görevi hassasiyetle yerine getireceğinden kimsenin endişesi olmasın. Sayın Cumhurbaşkanımız depremlerde verdiği sözleri birer birer yerine getirdi. Van depreminde, Elazığ depreminde, Malatya depreminde, Bingöl depreminde, Tunceli depreminde, Düzce ve İzmir depremlerinde milletimize verdiğimiz sözü aynen tuttuk. ne kadar süre söz verdik. Şimdi burada sözümüzü tutacağız, halkımıza ne söz verdiysek hepsini bir bir yerine getireceğiz. Bunun için zamana ihtiyacımız var. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi bir yıl içerisinde hem Diyarbakır halkı hem de depremden etkilenen yerlerdeki vatandaşlarımız ve aziz Türk milleti tüm bu vaatlerin yerine geldiğine şahit olacaktır. Bu çalışmalarımız sayesinde gelecekte de çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Çadırkentte de 2.200 çadırkent planladık ama mecburiyetten çadırkentin alanını genişleterek 2.000’e indirdik. Onlar da ihtiyaç oldukça hazır tutuluyor.”

İlginizi Çekebilir