Azerbaycanlılar, Ermeni birliklerinin 26 Şubat 1992’de Hocalı’da gerçekleştirdiği katliamda kadın, çocuk ve yaşlı ayrımı yapmadan şehitlerin anısını saygıyla anıyorlar.
Hocalı katliamının üzerinden 31 yıl geçti ama bugün bile Azerbaycanlıların yüreğinde taze bir acı var. Azerbaycanlılar, 2020 yılında 44 gün süren 2. Karabağ savaşında ordularının zaferiyle bağlantılı olarak her yıl Hocalı halkını mağlup bir halk olarak anıyor, şehitlerini 3 yıl boyunca muzaffer bir halk olarak onurlandırıyor.
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak yazılan bu katliam hiçbir zaman unutulmayacak olsa da işgal altındaki toprakların özgürleştirilmesi Azerbaycanlıların yüreğini su bastı. Azerbaycanlıların artık tek isteği Hocalı katliamının faillerinin adalete ve adalete teslim edilmesidir.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Azerbaycan’a toprak iddiaları sunmaya başlayan ve taarruza geçen Ermeniler, 1991 yılının son günlerinde kuşatma altına alınan ve bölgenin tek havalimanına sahip olan ve Azerbaycan’ın başkenti olan Hocalı’yı ele geçirmek için harekete geçtiler. stratejik önem.
25 Şubat 1992’de aylarca süren saldırılarını yoğunlaştıran Ermeniler, o sırada Hankendi’nde bulunan Sovyet Rus ordusunun 366. motorlu tüfek alayının yardımıyla gece üç koldan saldırdılar.
İşgalle yetinmeyen Ermeniler, 20. yüzyılın en kanlı katliamlarından birini gerçekleştirerek sivilleri katletti ve tutsaklara acımasızca işkence yaptı.
Eskiden 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı’da 613 Azerbaycan vatandaşı, 106 kadın, 70 yaşlı, 63 çocuk katledildi. Katliamdan 487 kişi ağır yaralarla kurtuldu, 1275 kişi Ermeni güçleri tarafından esir alındı, 150’si hala bilinmiyor.

Katliamda 8 aile tamamen yok oldu, 25 çocuk anne ve babasını, 130 çocuk ise anne ve babasından birini kaybetti.
Adli tıp muayeneleri ve öldürülenlerin ifadeleri, Hocalı sakinlerinin kadın, yaşlı, çocuk ayrımı yapılmaksızın kafa derisi yüzülmesi, burnunun kesilmesi, cinsel organlarının kesilmesi, gözlerinin alınması gibi inanılmaz işkencelere maruz kaldığını açıkça kanıtlıyor. .
Katliamın kurbanları arasında midelerine süngü saplanan hamile kadınlar ile başları kesilerek ve yakılarak öldürülenler de bulunuyor. O dönemde çekilen fotoğraflar ve fotoğraflar katliamın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Azerbaycan’a göre Hocalı’da yaşananlar, 1949 Cenevre Sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Diğer Onur kırıcı muamele veya ceza. Bu, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme gibi birçok sözleşmenin ciddi şekilde ihlalidir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 22 Nisan 2010 tarihli kararında Hocalı’da yaşananlar savaş suçları veya insanlığa karşı suçlarla eş tutulmuştur.
Bugüne kadar 18 ülke parlamentosu ve 24 ABD eyaleti parlamentosu Hocalı olaylarını kınayan ve soykırım olarak tanıyan kararlar aldı.
Hocalı’da yaşananları dünyaya duyurmaya devam eden Azerbaycan, uluslararası toplumdan cezalandırılmasını talep ediyor.
İlginizi Çekebilir
- Neden Türkiye’den göç ediyorlar? | Haber sitesi PolitikYol
- Pendik’te 1.5 saat arayla iki cinayet
- BALKAN | AB ülkeleri Rusya’ya yönelik 9’uncu yaptırım paketi üzerinde anlaştı
- İYİ Parti Erdem’den Selahattin Demirtaş’ın mektubuna yanıt: “Belirli çizgilerimiz var. Her siyasi parti milletin sesidir.
- İçişleri Bakanı Soylu: 3 vatandaşımız öldü
- BALKAN | Rüşvetle suçlanan eski MEP başkan yardımcısı iddiaları reddetti
- Rüzgar muhalefetin arkasındayken | Haber sitesi PolitikYol
- BALKAN | Stoltenberg: Türkiye-İsveç-Finlandiya Daimi Ortak Mekanizmanın kurulması süreci yeniden başlatılmalı
- Canlı yayında: MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor
- Ahmet Ümit’in tapınak fahişelerine sansür uygulaması