Bakma, cennet yeryüzünde hemen hemen her şey mükemmeldir. Her gün doğan güneş ışığıyla vücudumuzu D vitamini ile doyuruyor.Burada hava güzel, su güzel. Her gün harika. Çok seviyoruz, çok gülüyoruz!
Almanya’nın efsanevi başbakanı, şansölyesi ve görev süresi boyunca Türk toplumunun tartışmasız en önde gelen yabancı lideri Angela Merkel, 2021’de Berlin’deki sakin hayatına geri döndü. Şansölye olarak on altı yıllık görevinden önce, partisine liderlik etmesi ve ülkesini yönetmesi birçokları için sürprizdi. Doğu Almanya’daki sosyalist diktatörlüğün vatandaşı olan Merkel, yaşananlara o kadar kayıtsızdı ki, Berlin Duvarı’na çekiçler vurulduğu sırada duvarın doğu tarafında bir saunadaydı. Belki de sadece tahmin edilemezdi.
Angela gibi biz de bazen toplumumuzdaki olaylar bizi doğrudan etkilemediğinde kendi ruh sağlığımızı korumak için bir yanılsama yaratmaya ve kendimizi iyileştirmeye çalışırız. Eşsiz hayatlarımız, benzersiz hikayelerimiz var… Bir kez doğuyoruz! Sorumlu olduğumuz kişilerin hayalleri vardır. Ancak Angela bizi uzaktan izliyor. Türkiye’de yaşayanlar, Angela’nın duvar yıkılmadan önce çektiği acılara, bunalımlara ve sorulara da aşinadır.
Almanya’da duvarın doğusundaki pazarlarda yiyecek bulunmazken, Türkiye’de bunlar kilitli camlarda sergileniyor. Doğu Almanya’da vatandaşlar gelişmiş Batı’ya seyahat edemiyor, Türk vatandaşları ülkenin batısına vize alamıyordu. Doğu Almanya’nın yöneticilerinden farklı düşünmek ve Türkiye dahil onları eleştirmek suçtu…
Yarattığımız illüzyona kendimizi ve birkaç sevdiklerimizi dalar ve olanların hiç yaşanmamış gibi davranmaya çalışırız. Yaşam için gerekli olanı yapıyoruz. Az da olsa yemek yiyoruz, canımız sıkıldığında yatıp yine yorgun kalkıyoruz, en temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak parayı kazanamasak da her gün o lanet işe gidiyoruz.
Bazen kendimizi ödüllendiriyoruz, şikayetten başka bir şey konuşamasak da burada o arkadaşlarla tanışıyoruz. Belki de bu küçük birayı dakikalarca önümüze çıkması için bekletiyoruz ve daha ucuz olsun diye en “tatsız” kahveyi sipariş ediyoruz. İnterneti bedava kullanalım, üşütmeden oturalım, yeni sipariş beklemeyelim diye hep öğreniyor ve bu kahvehaneler zincirinde vakit geçiriyoruz. Şimdi Angela’nın 90’larda bıraktığı hayatı yaşıyoruz.
Angela için baskıcı bir rejim altındaki yaşam sadece birkaç kilometre uzaklıktadır. Bunun ötesinde başka bir yaşamın varlığını fark etmek elbette zordu. Neden fizikçi olduğu sorulduğunda, böyle bir baskı rejimi altında her şeye müdahale edilebileceğini, ancak düşünmenin kendisinin engellenemeyeceğini söyleyerek sosyal bilimler yerine bilimlere yöneldi. Eşsiz, sıradan ve özgür olması umuduyla hayatınızı, hatta hayallerinizi bile kesintiye uğratabilecek bir yönetim biçimi, bir toplumsal düzen düşünün.
Bazı insanlar neden bahsettiğimiz hakkında farklı düşünüyor. Birçoğu büyük resmin eksik olduğunu düşünüyor. “Gören gözler” için her şey yolunda. Cennet vatanda, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bir milletin yükselişine tanık oluyoruz. Bir mücadele var, bir ideal öne sürülüyor. Yedi düveli bir savaş var.
Bazen işlerin ters gittiği doğrudur ama bu sorunlar ne kadar aşırı ve olağandışıdır… Asrın musibetini her toplum yaşamıyor sonuçta. Biraz çaba gerektirir ve sonra bu sorunlar büyük bir liderin rehberliğinde nihayet çözülecektir.
Bir yanda Türkiye cumhurbaşkanına kafayı takmış dış güçler var. Ne Türkiye’yi seviyorlar, ne Türkleri, ne de seçtikleri kusursuz ve kutsanmış lideri. Bu sefer ele geçirilirler ama yaptıkları her şey işe yaramaz. Ne de olsa bu bir patrondan daha fazlası, bu bir ideal. Yıllardır bastırılan bir toplumun gücünü tüm dünyaya kanıtlamak için önce bölgesinde sonra da tüm dünyada hakimiyet mücadelesi. Birçok vatandaşın yaşam kalitesi artıyor ama bu küçük bir detay. Önce iç, sonra dış düşmanlarla verilmesi gereken bir mücadele var.
Bakmayın, cennet yeryüzünde hemen hemen her şey güzeldir. Her gün doğan güneş ışığıyla vücudumuzu D vitamini ile doyuruyor.Burada hava güzel, su güzel. Her gün harika. Çok seviyoruz, çok gülüyoruz! Elbette kadınlar gerektiğinde gülerler.
Bazen işlerin ters gittiği doğrudur ama bu sorunlar ne kadar aşırı ve olağandışıdır… Asrın musibetini her toplum yaşamıyor sonuçta. Biraz çaba gerektirir ve sonra bu sorunlar büyük bir liderin rehberliğinde nihayet çözülecektir.
Angela, aksini düşünmesine rağmen bu kutsanmış mücadeleyi kabul ediyor. Berlin Duvarı yıkıldığında saunada olmasına rağmen üstünü temizlendi ve siyaset kılığına girdi. Birincisi, birleşmeden hemen önce, duvarın yıkılmasından sonra, demokratik hareketlerin bir parçası haline gelir.
Ardından, adım adım, 2005’te yeniden birleşmiş bir Almanya’nın Şansölyesi seçildi. 16 yıl başbakanlık yaptıktan sonra veda töreninde kendisinden söylemek istediği şarkıların listesi istenir. Angela, Nina Hagen’in “Renkli filmi unuttunuz” filmini seçiyor.
Nina, şarkısında Michael ile yaptığı tatilden bahsediyor. İkili, ülkenin kuzeyindeki Hiddensee adasına gider. Nina sadece tatil için değil, çekecekleri fotoğraflar için de çok heyecanlıdır. Ancak Misha bu kirli arabanın renkli filmlerini yanına almayı unutmuş. Bu “cennet diyarının” denizi, güneşi ve bu cennet yeryüzünü yaşanabilir kılan her şey şimdi çevreye nasıl gösterilecek? Nina öfkeyle ona defalarca Misha’nın onlara bu ülkenin güzelliklerini anlatma fırsatı verecek o renkli filmi unuttuğunu söyler. Artık kimseyi her şeyin yolunda gittiğine inandırmak mümkün değil…
İlginizi Çekebilir
- Adana’nın 10 ilinde 136 gözaltı kararı
- Çorum’da camiden çıkanlara ateş açıldı: 6 yaralı
- Depremde yıkılan binalarla bağlantılı tutuklu sayısı 203’e yükseldi.
- İş Bankası’nın endüstriyel ürün ticareti dijital platformu: Proemtia
- Adalet Bakanı Bozdağ: Erdoğan’ın adaylığının önünde anayasal ve yasal hiçbir engel yok
- Bakanlık Kurumu: “520 bin bağımsız bölümden oluşan 164 bin 321 bina yıkıldı, derhal yıkılacak ve ağır hasar görecek”
- ABD’den ‘tutuklama emri’ açıklaması: Putin, Ukrayna’da savaş suçları işledi
- Kılıçdaroğlu: Hazineden çalınan 418 milyar dolar Fizan’a götürülürse onları bulurum
- Yeni Dış Politika Vizyonu ve Ortadoğu
- BALKAN | DSÖ, sıcak havalarda ‘açık hava aktivitelerini sınırlayın’ uyarısında bulundu