Meral Akşener’in dediği gibi “Ya zambaklara can veririz ya da önümüzde uzanan gazap kümelerine razı oluruz.” Beyaz zambaklara hayranlık duyanlarla birlikte olacağım. Üç Milletler İttifakı adayından öne çıkana oy vereceğim.
Şubat ayı anketleri yayınlanmaya başladı. Sonuçlar Cumhur İttifakı oylarında beklediğim gibi gerileme olmadığını gösteriyor. İnsanlar canıyla, malıyla, acısıyla uğraşırken bu anketler ne kadar gerçekçi bilemiyorum. Ama güç oyununda düşüş olmayacağını tahmin edebiliyorum. Memleket yansa da Cumhur İttifakı’nın kemik oyları azalmaz. Millet ittifakının adayı kim olursa olsun, bu kemik oyları çözemez ve lehlerine çeviremez.
Kayıtlı AKP seçmeninin sayısı 11 milyonu geçiyor. Üye olmazsanız Türkiye’de devletle olan ilişkilerinizi çözemezsiniz. Teklif veremezsiniz, kamuda eş, arkadaş tutamazsınız. Devlet bankalarından kredi bile alamıyorsunuz. Bu sadece AKP iktidarının bir özelliği değil. türk gerçeği Ama AKP iktidarında bu durum önceki iktidarlara göre belki 20 kat arttı. Demagoji yapıyormuşum gibi görünebilir ama ben öyle görüyorum.
Öte yandan 2003 yılında 3 milyon vatandaş devlet yardımı alırken bugün bu sayı 11 milyona yükseldi. 8 milyon ara bu desteği AKP’nin sağladığına inanıyor. Bu desteği alan üç beş kişiyle tanıştım. Birisi tam olarak şu cümleyi söyledi: “Elli yaşındayım. AKP’den önce devlet vardı ama ben AKP’den destek almaya başladım. Haklı mı? Yüzde yüz haklı. Yurt dışında çalışan vatandaşlarımız var. Türkiye’de lüks bir hayat yaşayın Faaliyet gösterdikleri ülkelerde sosyalist partileri destekleyen ve onlara oy veren bu kardeşler, Türkiye’de AKP veya MHP’ye oy veriyor.
AKP iktidarı ile servetine servet katanlar var. Adamın bankada altını ve dövizi var. Üç beş dairesi ve dükkânı var. Özellikle son üç yılda servetleri en az üç katına çıktı.
Tarikatlar ve cemaatler var. Hem gelir hem de faaliyetler açısından hiç bu kadar ileri gitmediler.
Liderler var. Birini lider olarak kabul ettiler mi? Ölene kadar bu liderden vazgeçmeyenler. Özalcı, Demirelci, Ejevics gibi şimdi de Erdoğancılar var.
Bu grupları Cumhur İttifakı’na oy vermekten caydıramazsınız. Milli ittifak adayı Fatih Sultan Mehmet veya Atatürk de olsa bu kemik seçmen feshedilemez. Değin? Commonwealth iktidardan düşene kadar. Düşsünler, AKP bir sonraki seçimde yüzde 10 oy alamayacak. MHP için bir şey söyleyemem. Ortam ve gündem ne olursa olsun hem iktidarda hem de muhalefette kalmayı başarıyorlar.
Kamu otoritesinin kemik sesi %35’ten %40’a çıkıyor. Parlamenter sistem korunsaydı muhalefetin şansı olmazdı. Ama cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın matematiksel olarak hiç şansı yok. Hükümete muhalefet %60 ile %65 arasında. Önemli olan muhalefetin blok olarak hareket edip edemediğidir. Blok hareket edebilirse, başkanlığı %58 ile %60 arasında alabilirler. Boşlukların varlığında bu rakam %52’ye kadar düşebilmektedir. Çatlak muhtemel görünüyor. Çünkü tartışılan üç aday arasında muhalefet bloğuna olumsuz bakanlar var.
İki yıldır gündemde olan İmamoğlu’nun modası geçmiş görünüyor. İşte burada ceza devreye giriyor. İmamoğlu seçime kısa bir süre kala aday olur ve hapse girerse, muhalefet adaysız kalacağından korkuyor. Ancak İmamoğlu’nun bir proje olduğuna inananların sayısı bir anda arttı. Çünkü siyasi kariyeri Erdoğan ile örtüşüyor. İmamoğlu yandaşlarının “Erdoğan hapiste ama özgür, ülkeyi tek kişi yönetiyor” açıklamaları bence tam tersi bir etki yarattı. İktidar yanlılarının saldırısıyla birlikte “ikinci adam geliyor” hissi hızla öne çıktı.
Türkiye’nin kaderi muhalefet seçmeninin elinde. Ya “Adayım, ya yansın memleket” diyecekler, ya da “Adayım bu olsa iyi olur ama Türkiye’nin geleceği için Millet İttifakı’ndan adayı destekleyeceğim. o her kimse.” dır-dir.”
İmamoğlu aday olsun ya da olmasın önümüzdeki 25 yılı kutlayacak bir siyasetçi bence. Kimse onu durduramaz. Şimdiye kadar sol partilerden popüler olan tek kişi. Şimdiye kadar sol partilerin liderleri her zaman bilgili, kültürlü, bürokrat, ciddi insanlar değil, topluma yakın insanlar oldu. Hatta Ecevit Halkı. Ancak sağ partilerin, daha doğrusu merkez sağın adayları bilgili, duyarlı, yanıt vermeye hazır ve toplumdan insan tipine aitti. İmamoğlu, hem sol hem de sağ partilerden ilk kez aday tiplerini bir araya getiriyor. Demirel ve Ecevit’in bir sentezi olarak.
Mansur Yavaş gerçek bir devlet adamıdır. Cumhurbaşkanlığı muhtemelen Ahmet Necdet Sezer’in tarzına benzeyecek. İYİ Parti’nin en çok aranan adayıdır. CHP seçmeni de büyük beğeni topluyor. Gördüğüm kadarıyla CHP’nin solcu, solcu partilere ve Kürt seçmene karşı büyük bir düşmanlığı var. Aslında ona Kürt seçmeni demeyi anlamsız buluyorum ama onu anlamanın tek yolu bu. “Lazlar bu adaya ya da Çerkezler bu adaya oy verecek” demediği için “Kürtlere oy verin” sözü bana itici geliyor.
Kılıçdaroğlu’na gelince işler karışıyor. “Alevi olduğu için olmalı” diyenlerden, “Alevi olduğu için olmamalı” diyenlere kadar geniş bir yelpaze var. “Gandhi Kemal” olarak anılan sakin ve nazik yapısı, Türk seçmenleri arasında ona destek vermedi. Bu ülkede lider olmak için bağıran, küfreden, ağlayan sen olmalısın.
Televizyona sürekli konuk olan Profesör Ersan Şen gibi. Profesörün görüşlerinin çoğuna katılıyorum ama ona bakamıyorum. Sürekli bağırır. Yanındaki adam kol mesafesinde ve televizyonların ses sistemi bile izleyicilere sinek vızıltısı veriyor. Buna rağmen sürekli bağırır. Ama halk böyle insanları sever ve karşısında görmek ister. Başka birine bağırıp gözdağı verdiğinde, “onu nasıl küçük düşürdüğüyle” gurur duyar.
Kılıçdaroğlu’nun kamusal yaşam tarzı, son yıllarda siyasete yön vermesi, dürüst kişiliği, Millet İttifakı masasının kurulması, bürokratik geçmişi ve görünüşü bence yeni sisteme en uygun “temsil” profilidir. Yedi yıl bu performansı sergilemesini ve siyasetten hak ettiği emekliliğini almasını canı gönülden istiyorum.
Şimdiye kadar gündem olan üç adayın da istemeyen kadar destekçisi de var. Bir kişinin aday olmasını istememesi, aday olmasını istemesi son derece demokratik bir haktır. İçinde bulunduğumuz gündemin bu hakkı kullanacak kadar normal olmasını isterim. Türkiye ciddi bir yol ayrımında. Ya da komuta birliği olan bir Ortadoğu ülkesi olacak. (İnşallah Ortadoğu’nun lideri mi olacak yoksa diğer Ortadoğu ülkelerinin kaderini mi paylaşacak bunu çözmek zorunda kalmayız.) Ya da parlamenter sisteme geri dönerek dünyanın modern ülkelerinden biri olmaya çalışacak. dünya.
Türkiye’nin kaderi muhalefet seçmeninin elinde. Ya “Adayım, ya yansın memleket” diyecekler, ya da “Adayım bu olsa iyi olur ama Türkiye’nin geleceği için Millet İttifakı’ndan adayı destekleyeceğim. o her kimse.” dır-dir.”
Meral Akşener’in dediği gibi “Ya zambaklara can veririz ya da önümüzde uzanan gazap kümelerine razı oluruz.” Beyaz zambaklara hayranlık duyanlarla birlikte olacağım. Üç Milletler İttifakı adayından öne çıkana oy vereceğim.
İlginizi Çekebilir
- BALKAN | Genç kickboksçu Türker, Budapeşte’de düzenlenecek turnuvaya katılacak
- BALKAN | Hollanda’daki ırkçı PEGIDA hareketinin lideri Wagensveld Kuran’ı yırttı
- İzmir’de 54 göçmen kurtarıldı | Haber sitesi PolitikYol
- MHP grup başkan adayı Erdoğan
- Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan borçlara taksitlendirmeye ilişkin yeni karar
- İçişleri Bakanı Soylu: 3 vatandaşımız öldü
- KADES’i ihbar eden polise saldırı: 5 polis yaralandı, 3 polis gözaltına alındı
- CHP lideri Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi ziyaret etti: Karşılaştığımız sorunlar bireysel sorunların çok ötesinde.
- RTYUK, Kızılcık Şerbeti ve SEÇİMLER!
- 500.000 seçmenin farkı nereden geliyor?