Ekonomistler, toz ve duman arka planına karşı maddi hasarı hesaplamayı zor buluyor. Ancak hemfikir oldukları bazı noktalar var: deprem sanayi bölgelerini etkilemedi, altyapı çökmedi, hasar beklenenden az ama enflasyon kaçınılmaz olarak yükselecek, ek vergiler yolda…
Şubat 2023’te Türkiye’yi sarsan depremlerin toplam maliyeti belli değil. Felaketin ölçeği bilinmediği için tahminler çok farklı rakamlar veriyor. Örneğin JP Morgan tahmini kaybın 25 milyar dolar civarında olduğunu söylerken, Wall Street Journal 50’yi listeleyebilir. TÜRKONFED’in bir raporuna göre söz konusu kayıp 84 milyar doları aştı. Son olarak, Dünya Bankası’na göre, depremler 34,2 milyar dolarlık doğrudan fiziksel hasara neden oldu, ancak yeniden inşa ve rehabilitasyon maliyetleriyle birlikte toplam rakam 100 milyar doları geçebilir.
Peki 25’te veya 100’ün üzerinde kalmak ne anlama geliyor? Büyüklüğünü anlamak için 2023 bütçesinin dağılımına baktığımızda TURCONFED rakamının (yani 84 milyar dolar) savunma harcamalarımızın 9 katı olduğunu görüyoruz. Eğitim, sağlık, savunma, sanayi, enerji, tarım, dışişleri, içişleri, kültür, adalet, şehircilik, ulaştırma ve altyapı gibi birçok bakanlığın yanı sıra emniyet, MİT ve Diyanet’in toplam bütçesinden daha büyük.
ALKOL VE TÜTÜN ARTIRILACAK MI?
Öte yandan, zararın giderilmesi için hangi yollara başvurulabileceği konusu da ayrı bir konudur. Bildiğiniz gibi 1999 depreminden sonra ek vergiler getirildi. prof. Dr. Esfender Korkmaz’a göre bu sefer vergiye gerek yok çünkü dünya ve Türkiye seferber oldu, bankalar ve SSK borcu erteledi. Atilla Yeşilada ise tam tersini söylüyor. Tanınmış bir ekonomist şöyle diyor: “Daha fazla vergilendirmeye hazırlıklı olun, geleneksel olarak alkol ve tütün vergileri artacak, bu nedenle fiyatlar yükselecek, ancak bence servet için özel bir vergi gerekli.” “Para basılacak, dış borçlar yükselecek ama enflasyon seçime kadar 50-60 aralığında kalacak” peki bu ne anlama geliyor?
Seçimlerin ertelenmesi (ya da ertelenirse bundan kimin yararlanacağı) konusu da tartışılan bir başka konu. Tüm bunları alanlarında uzman Güldem Atabay, Murat Kubilai, Arda Tunca ve Şenol Babuşçu ile konuştuk.
GÜLDEM ATABAY: GÖÇ, KİRA FİYATLARININ ARTIŞI, ENFLASYON SONUCU…
Bir depremin ekonomik maliyetini ikiye ayırmamız gerekiyor. Öncelikle tahrip olan bölgede altyapı ve üst yapının restore edilmesi gerekiyor. İkincisi, büyümeyi ne kadar yavaşlatıyor?
99’un aksine bu kez deprem sanayi bölgelerini etkilemedi. Dolayısıyla GSMH’yi yüzde 4-5 oranında azaltan bir etki olmayacaktır. Bu yıl 1-1,5 kat azalabilir. Restorasyon çalışmaları başladığında ortaya çıkacak taleple bu düşüşün telafi edileceğini düşünüyorum. Yani kısa vadede büyüme anlamında önemli sorunlar yaşamayacağız.
TOKİ’nin inşaatı mart ayında hızla başlayacak. Bunun maliyetinin yaklaşık 45 milyar dolar olduğunu öğrendik. Otoyollar, köprü tahkimatları, gaz boru hatları var. Bu nedenle TÜRKONFED rakamını daha gerçekçi buluyorum. Toplam maliyeti 80-85 hatta 90 milyar dolar olacak.
Yaklaşık 2,5-3 milyon insan evsiz kaldı. Bana göre barınma, bakım ve çadır kent kurma maliyeti 100 milyar doları buluyor. 2.5-3 yıl gibi bütçeyi aşar diye düşünüyorum.
Güldem Atabay: “Bütçeden kaynak aktarımı gerekecek. Böyle bir kaynak var mı? Diğer bakanlıklardan daraltılarak oluşturulabilir. Ama o yola girmek yerine vergi ödeyeceklerini düşünüyorum.”
Deprem vergileri fon olarak ayrılsa yani 38 milyar dolar kalsa ancak konut ihtiyacını karşılayabiliriz. Bütçeden kaynak istenecek. Böyle bir kaynak var mı? Diğer bakanlıklardan daraltılarak oluşturulabilir. Ama sanırım o yola gitmek yerine vergi verecekler. Ek bir tüketim vergisine yer yok çünkü zaten ekonomik krizden çıkmaya çalışıyoruz. Asgari ücret ortalama gelir haline geldi. Alkole, tütüne, yemeğe mi koyacak? Asıl tartışmamız gereken, biçimi tartışmalı olan servet vergisidir.
2,5-3 yılda 100 milyar dolarlık kaynak yaratılması gerektiğini bunun harcamalar arttıkça enflasyonist baskıyı artıracağını, inşaat ithal hammaddeyle yapılacağı için cari açık üzerinde baskı yaratacağını bilmemiz gerekiyor. TL üzerindeki baskı artacak. Kaçınılmaz olarak, ek vergiler bir kaynak görevi görür.
Devlet harcamaları olacak ki bu da enflasyon demek. Bugün bölgeden büyük şehirlere büyük bir göç var. Sonuç olarak, konut fiyatları fırladı. Kira fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkisini hemen göreceğiz. Bölgede üretim düştükçe bakliyat fiyatları yükselecek. TL’yi tutamazlarsa üç haneli enflasyona geçeceğiz.
Seçimlerin ertelenmesi herkese zarar verir. Bu da finansal piyasalar üzerinde büyük bir olumsuz etki yaratıyor. Bir güç değişikliği, eğilimi olumlu yönde tersine çevirebilecek tek senaryodur. Evet, maliyet çok büyük. Ancak beklentileri yöneterek, güven inşa ederek ve yurt dışından kaynak sağlayarak bu yük hafifletilebilir.
MURAT KUBİLAY: DEMİR, ÇELİK, BETON YETMEZ, 1.5 YILDA BİTMEZ…
Bir deprem çeşitli şekillerde hasara neden olur. İlk akla gelen altyapı ve üstyapı kaybıdır. 13.000 binanın yok olduğu söyleniyor. Tabii bunlar köydeki evler de olabilir, tam teşekküllü bir hastane de… Dolayısıyla ortalama maliyetten bahsetmek kolay değil.
İlk aşamada altyapının sanıldığı kadar zarar görmediği anlaşılıyor. Örneğin petrol boru hatları ve ana gaz boru hatlarının yeniden işletilmesi mümkün olacak. İletişim sorunları var. Otoyollarda çatlaklar var ama büyük bir kırılma ve çökme yok.
Milli gelir anlamında da kayıplar var. Yüzde 3-3,5 olarak tahmin edilen büyümenin altında kalacağız. Belki de yılı yüzde 1-1,5 ile bitireceğiz. Zarar 20 milyar dolar. Buna deprem öncesi yapılması gereken maliyetleri de eklerseniz 100 milyarın üzerindeki rakamlara ulaşabilirsiniz. Ama sadece bir depremin maliyetini düşünürseniz, o zaman o kadar da değil.
Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır gibi büyük şehirlerin merkezlerinde depremin ciddi hasar oluşturmamış olması muhtemeldir. Ama devlet yarım milyona yakın vatandaşın temel ihtiyaçlarını süresiz de olsa uzun bir süre için karşılamak zorunda kalacak.
6 ayda, 1 yılda, 1,5 yılda tüm altyapıyı, eklentileri yapmak mümkün değil. Bu kadar demir çeliği bulmak, betonu bulup taşımak mümkün değil. Dolayısıyla uzun yıllar alacak bir süreçtir.
Murat Kubilai: “Vergilerde çok büyük bir artış beklemiyorum. Sebebi ise seçimler yaklaşıyor ve bunu vergilendirecek güçlü bir şahsiyet yok. Bunun yerine, daha fazla devlet borçlanması olacak.”
Önemli bir vergi artışı beklemiyorum. Sebebi ise seçimler yaklaşıyor ve bunu vergilendirecek güçlü bir şahsiyet yok. Bunun yerine, daha fazla devlet borçlanması olacak. Enflasyonu da üç haneli rakamlara taşıyacak…
2023’te enflasyonun en az yüzde 50 olacağını söylemek isterdim ama seçim sürecindeki baskı nedeniyle üç haneli rakamlara rahatlıkla ulaşabilir.
Seçimlerin ertelenmesinin tekrarlanıp yaygın bir olay haline gelmesinden endişe duyuyorum. Büyük piyasa oyuncularının da benzer endişeleri var. Bu nedenle, bir gecikme döviz kuru şokuna yol açabilir. Bunu önlemek için sermaye kontrolleri sıkılaştırılabilir ve döviz kurları sabitlenmeye çalışılabilir.
ARDA TUNKA: MUHALEFET KAZANAN BİLE SAÇ ALTINDA KALABİLİR
Havada uçuşan sayılar görüyorum. Çünkü bazı harcama kalemleri hesaplamalarda dikkate alınmamaktadır. Bu sayıları nasıl hesapladınız? Biri 60’ı bulur, diğeri 65’i bulur, değil, birbirinden çok farklı sayılar…
İkincisi, resmin tamamını görmedik. Dolayısıyla bu aşamada herhangi bir hesabın gerçeğe yaklaşacağına inanmıyorum. Kaç bina yıkıldı, kaçı yıkılacak, kaçı yeniden yapılacak, tek başımıza mı bakacağız? Ondan sonra kaç okul, kaç hastane, kaç fabrikada kaç makine, burjuvaziye destek, işsizlik maaşı vs.
Bölgenin demografik yapısı da değişmektedir. Orada insanlar başka yerlere göç ediyor. Gittikleri yerlerde işe alınmaları, desteklenmeleri vs. yani çok net rakamlara asla ulaşamayabiliriz…
Esfender Korkmaz olacakları, Atilla Yeşilada ise olacakları anlatıyor. Korkmaz, “Bu kadar yardım geldikten sonra insanları bedavaya vergilendirmeyin” demek istiyor. Bu hükümetin bugüne kadar yaptıklarına baktığımda alkol ve tütün üzerindeki vergileri artıracaklarını ve oradan kaynak artırmaya çalışacaklarını görüyorum. EYT gibi kampanya vaatleri var… Yani bu yükleri değerlendirdiklerinde bir miktar vergi toplayacaklar.
Arda Tunka: “Deprem bölgesindeki kamu harcamaları talebi artıracak. Para basmak çözüm mü? Enflasyonu daha da yükseltecek olan budur. Kredi tesisi açmak daha uygundur”
Bölgede yapılacak harcamalar mutlaka talebi artıracaktır. Bunun enflasyon üzerinde baskı yaratmaması mümkün değil. Para basmak çözüm mü? Enflasyonu daha da yükseltecek olan budur. Bir kredi tesisi açmak daha akıllıca olacaktır. Faizsiz sisteme geçme planları vardı. Demek istediğim, şu anda gerçekten köşeye sıkışmış durumdalar.
Seçimlerin ertelenmesinin hükümetin oy kaybetmesine yol açacağını düşünüyorum. Ama aynı zamanda bir çıkmaz da var. Bu enkazla baş edebilecek bir hükümet yok. Ne mevcut ne de potansiyeldir. Gecikmeye rağmen muhalefet olumlu bir pozisyonda. Bence bu muhalefetin lehine ama altı puanlık bir masa kırılgan bir masadır.
ŞENOL BABUŞÇU: BAZI İŞLETMELER 1-2 YIL ÜRETİLMEYECEK
Maddi boyuttan iki şekilde bahsedebiliriz. Birincisi, binalar, can kaybı, mevcut varlıkların kaybı. İkincisi, gelecekteki gelir kaybı. Bazı şantiyelerde 6 ay, bazı şantiyelerde 1-2 yıl üretim yapılamaz. Dediğiniz gibi 25 milyar dolar ve 150 milyar var. Şu anda bir rakam vermek çok zor. Bence zarar ortalama 50-60 milyar dolar.
Şenol Babuscu: “Toplanan yardımın yeterli olacağını düşünmüyorum. Toplanan 115 milyar liranın 85’i kamu kurumlarından geldi. Yani asıl yardım 30 milyar lira.
Enflasyon genelde 40 civarındadır. Bir miktar fazlalık olabilir yani 50-60 olabilir. Mutlaka ek vergiler olacaktır. Toplanan bağışların yeterli olacağını düşünmüyorum. Toplanan 115 milyar liranın 85’i kamu kurumlarından geldi. Yani asıl yardım 30 milyar lira. Ama bazıları uluslararası kuruluşlardan gelecek. Bu rakam henüz bilinmiyor.
Seçimlerin uzatılması hükümetin aleyhine olacaktır. Belki normal zamanında yapılırsa yani 3 ay sonra çeşitli şekillerde tutabilirler ama 1 yıl sonra yapılırsa bu seviyelerde kursu tutmaları çok zor. . . Döviz kuru da patlarsa seçimi kaybetmek onlar için çok büyük sorun olur.
İlginizi Çekebilir
- PKP üyeleri de dahil edilmelidir.
- Hatai’de hayatın restorasyonu | Haber sitesi PolitikYol
- BALKAN | Türkiye’nin ilk insanlı uzay yolculuğu başlıyor
- BALKAN | Yunanistan genel seçimleri için yarın sandık yeniden kurulacak
- BALKAN | Avrupa ve ABD’deki şirketler, durgunluk korkuları arasında işten çıkarmalara devam ediyor
- Google’dan haber yazabilen yapay zeka aracı: Genesis
- BALKAN | Uluslararası yardım gruplarının deprem bölgelerindeki faaliyetleri sürüyor
- PolitikYol okuyucularına olağanüstü merhaba
- BALKAN | Yunanistan sınırında 3 FETÖ zanlısı tutuklandı
- BALKAN | Uluslararası Kızılhaç Örgütü: Arap bölgesinde 16 milyon mülteci