Kılıçdaroğlu‘HDP ile yaptığı görüşme ve sonrasında söyledikleri çok önemli. Türkiye’nin düşmanlıkların sona erdirilmesi ve kimlik sorunlarının ele alınmasına yönelik yeni mesajı hepimiz için değerlidir.
Bizimki gibi farklı “kimlik gereksinimleri” olan toplumlara “bölünmüş toplumlar” denir. Çünkü bu gereklilikler, başvuranların kimlikleri arasında uzlaşmayı imkansız kılacak kadar birbirinden farklı olabilir. Sünniliğin neredeyse resmen kabul edildiği bir toplumda, bazıları bizim Alevi olduğumuzu ve Alevi inancında “cami” değil “dzhemevi” olduğunu, bu nedenle ibadet için cami değil, dzhemevi yapılmasını istiyoruz diyorlar. . Ya da Türkçülüğün hakim olduğu bir toplumda kimileri diyor ki biz Kürtüz, ana dilimiz Kürtçe, biz de çocuklarımızın Kürtçe eğitim almasını istiyoruz.
Ulus devletin bu çeşitli talepleri nasıl karşılayacağını düşünüyorsunuz?
soru bu! Ama önce bu çeşitli isteklerin kaynağı hakkında birkaç söz söylemeliyim. Bunlardan bazıları çeşitli iddialar “emperyalizm”, “dış güçler” vb. demeyi tercih ediyor. Çünkü koskoca imparatorluktan kopup Anadolu’da kalan ulus devleti yönetenlerin böyle düşündükleri elbette açıktır.
Yani bu farklı talepler, dış güçlerin Türkiye’yi bölme ve parçalama planlarının bir sonucu olabilir. Ancak bu yaklaşım sorunu anlamak için yeterli değildir. Durum böyle değil, çünkü bugün dünyadaki hemen hemen her ulus devlette bu tür kimlik gerekliliklerinin var olduğunu biliyoruz. Başka bir deyişle, bu farklı kimlikler olgusu, sadece kendimiz için deneyimlememizi gerektiriyor.
Neden diye soracaksın
Bu iddiaların arkasında tarihsel olarak çözülmemiş sorunlar olabilir. Ancak küreselleşme olgusu bu taleplerin siyasi arenada daha etkin hale gelmesinde yatmaktadır. Çünkü küreselleşme, ulus-devletin etki alanını daraltırken ve yerini küresel bir kurumsal düzene bırakmadığı takdirde, insanların yaşamlarında bir takım gri alanlar yaratmakta, bir takım riskler ve belirsizlikler yaratmaktadır.
İnsanlar daha demokratik bir ülke yaratarak bu sorunları çözebilir ve daha barışçıl bir toplumsal yapı oluşturabilirler ancak içinde yaşadıkları sistem kapitalist oldukça, sınıfsal meselelerin kimlik meselelerinin gölgesinde kaldığı başka bir aşamaya gireceklerdir.
Bu durumda insanlar bu risk ve belirsizliklerden kaçınmak için din, dil ve kültürel özellikleri bakımından kendilerine daha yakın olduğunu düşündükleri kişilerle daha yakın ilişkiler içinde yaşamak istemektedir. Bunların hepsi kimlik gereksinimlerinizdir!
Örneğin, özellikle ülkemizdeki Kürtlerin siyasi talepleri Türkiye’den ayrılmak değil, bu topraklar üzerinde kendi kimlikleriyle, onurlu ve eşit koşullarda yaşayabilecekleri yeni bir düzen, yeni bir Türkiye’dir. . Şimdi seçimlere yaklaşırken, Milli İttifak’ın Erdoğan’ın “terör=HDP” anlayışını kırması ve gerçekten de özellikle Kürtlerle yeni bir kamuoyu mutabakatı oluşturması gerekiyor.
Bir an için düşünün! Türkiye bu farklı talepleri uzlaştırmayı başardı. Türk-Kürt, Sünni-Alevi ve daha nicelerini çözdü. Kimse kimliğinden dolayı onurunun lekelendiğini düşünmez, herkes özgür ve eşit bir toplumda yaşar. çok güzel değil mi Evet, barışçıl bir toplum yaratabiliriz.
Kılıçdaroğlu’nun HDP ile görüşmesi ve sonrasında söyledikleri bu açıdan çok önemli. Düşmanlıkların sona erdiği, kimlik sorunlarının çözüldüğü yeni Türkiye’nin mesajı da bu yazıda özetlenen yukarıdaki görüşlerle örtüşmektedir.
Ancak yazımı bitirmeden şunu da ekleyeyim ki insanlık bu sorunları çözebilir ve daha demokratik bir ülke yaratarak daha barışçıl bir toplumsal yapı kurabilir. Yani insanlığın bu dünyadaki çilesi kolay kolay bitmeyecek.
İlginizi Çekebilir
- Demokratlar Kılıçdaroğlu birleşiyor… | Haber sitesi PolitikYol
- Ramazan ve sağlık | Haber sitesi PolitikYol
- Samandağ’da deprem | Haber sitesi PolitikYol
- Merkez Bankası’ndan bankalara ‘KKM’ uyarısı
- BALKAN | Köprü dergisinin 21. yılı münasebetiyle bir program düzenlenecektir.
- Milletler İttifakı bugün cumhurbaşkanı adayını açıkladı
- BALKAN | Genç sanatçı Özbek Ayvaz Üsküplü gençlerle buluştu
- İnce politika raporları | Haber sitesi PolitikYol
- Suyun sağlığımız ve dünyamız için önemi…
- BALKAN | Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST, topraklarımızı tüm toplum için yeşertecek bir yüksek teknoloji geliştirme kampanyasıdır.