CHP’li Öztunç: Devlet tuvaletleri iki ayda üretip deprem bölgesine gönderemez mi?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Kahramanmaraş’ta yaşanan deprem sonrası vatandaşların ihtiyaçlarının devam ettiğini belirterek, “İlk günkü ihtiyaçlar var. Daha bu sabah insanlar beni aradılar ve kadınlar ve erkekler için çadır, çocuk bezi, iç çamaşırı istediler. Aynı ihtiyaçlar devam ediyor. Aynı arıza devam ediyor. Hâlâ bir tuvalete ihtiyacı var. Vatandaşlar köylerde seyyar tuvalet istiyor. İki ay geçti. Aradan iki ay geçmiş depremden iki ay sonra devlet kendi deprem bölgesine tuvalet üretip gönderemiyorsa yazıklar olsun. Böyle bir hükümet var mı?” dedi. Öztunç, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun depremin ardından sosyal ağlara uygulanan bandın daraltılmasına ilişkin sözleriyle ilgili olarak, “Gerekli bir durum vardı ki yapıldı.” Güvenlik mi yoksa başka bir şey mi? Bakan cevap veremez. Sözü tersine çevirir. Ne diyeceğini bilemiyor çünkü neden sıkıldığını da bilmiyor. Saraydan talimat geldi, daraltın dediler, onlar da daralttı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilde etkili olan depremlerin üzerinden iki ay geçmesine rağmen vatandaşların çadır, gıda, temiz giyim gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasında sıkıntı yaşadığını söyledi. , tuvalet ve duşlar çalışmaya devam ediyor.

“İNSANLARIN HALA İHTİYACI VAR, EKMEK VE ÇADIRA İHTİYAÇLARI VAR. “Maalesef AKP ÖNEMLİ DEĞİL”

ANKA haber ajansının sorularını yanıtlayan Öztunç, “Depremin üzerinden iki ay geçti. İlk günkü ihtiyaçlarla aynı ihtiyaçlar vardır. Daha bu sabah insanlar beni aradılar ve kadınlar ve erkekler için çadır, çocuk bezi, iç çamaşırı istediler. Aynı ihtiyaçlar devam ediyor. Aynı arıza devam ediyor. Hâlâ bir tuvalete ihtiyacı var. Vatandaşlar köylerde seyyar tuvalet istiyor. İki ay geçti. Aradan iki ay geçmiş depremden iki ay sonra devlet kendi deprem bölgesine tuvalet üretip gönderemiyorsa yazıklar olsun. Bu hükümet mi? Vatandaşların hala çadıra, yiyeceğe ve suya ihtiyacı var. En büyük dezavantajı besindir. Ama umursamıyorlar. Çadır kamplarına bakıyorlar, her şeyin mükemmel olduğunu söylüyorlar. Tayyip Erdoğan gidince açılışlar, şovlar yapıyorlar. Herkes çok güzel iftar sofrasına oturuyor. Geriye bakmazlar. Bir iyi, 99 kötü. Birinin durumu tamamen normal, 99’unun durumu anormal. İnsanlar hala muhtaç durumda, ekmeğe ve çadıra ihtiyaçları var. Maalesef AKP’nin de umurunda değil” dedi.

Öztunç, “Gerekli bir durum vardı, yapıldı. Ne de olsa, yapılacak doğru şey buydu. Sözlerini de şöyle değerlendirdi: “Yanlış karar olsaydı alınmazdı.”

“AK PARTİ DEPREM OLMADI GİBİ MUAYENE EDİLMEK İSTİYOR”

Öztunç, ANCA’ya Karaismailoğlu’nun açıklamasını anlattı:

“Ah, bir şey yok. Cevap veremez. Ne cevap vereceğini bilemiyor, “gerekli” diyor. Nasıl yapılır kardeşim, nedir, açıklama yapar. “Bu nedenle yapmak zorunda kaldık” diyor. “Öyle olmalıydı.” Ne gerekiyordu? Güvenlik mi yoksa başka bir şey mi? Ayrıca enkaz altından insanlar mesajlar göndererek, videolar çekerek ve bunları sosyal ağlarda yayınlayarak, “Bizi kurtarın, buradayız, binanın üzerindeyiz” dedi. Sosyal ağların insanları kurtarmak için kullanılması gerekiyordu. Sosyal medya, “İşte bunu gönder, buna ihtiyacın var” demek, kimin ne yapması gerektiğini ve neleri göndermemiz gerektiğini söylediği eksiklikleri belirlemek için kullanılabilir. Korktukları için çemberi daralttılar. Sosyal medyanın gücünden korkuyorlar. AKP deprem hiç olmamış gibi davranılmasını istiyor. Deprem yokmuş gibi yapalım. Haberlerin, televizyonların, gazetelerin depremi yazmamasını istiyorlar. Yokmuş gibi görünmek istiyorlar. Ancak bakan cevap veremez. Sözü tersine çevirir. Ne diyeceğini bilemiyor çünkü neden sıkıldığını da bilmiyor. Talimat saraydan geldi, daraltın dediler, onlar da daralttı.”