Demirtaş’tan Akşener’e açık mektup: Sizin hakkınız olan müzakereler neden HDP’nin hakkı değil?

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Akşener’e yazdığı açık mektupta şunları söyledi: “Milletler İttifakı kapsamında ittifakınızın taraflarıyla bile kıyasıya müzakereler yürüttünüz. Hak ettiğiniz müzakere politikası neden HDP’nin hakkı değil? HDP’nin oy kullanacağı cumhurbaşkanı adayıyla görüşmesinden ne zarar gelebilir?” diye sordu. Demirtaş mektubunu Kürtçe sözlerle bitirdi.

Demirtaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yazdığı açık mektubu sosyal medya hesabından paylaştı.

Demirtaş, “Milli İttifak olarak ittifakınızın partileri ile kıyasıya müzakereler yürüttünüz” diyerek, “Size ait olan müzakere siyaseti neden HDP’nin hakkı değil? HDP seçmenini iradesiz ikinci sınıf insan olarak görmediğinize eminim. O halde HDP’nin oy kullanacağı cumhurbaşkanı adayıyla görüşmesinde ne sakınca olabilir?” diye sordu.

Kılıçdaroğlu’nun HDP’den destek alması halinde büyük olasılıkla cumhurbaşkanı seçileceğini kaydeden Demirtaş, bu durumda Akşener’in de genel başkan yardımcısı olacağını hatırlattı.

Akşener’e bazı sorular da soran Demirtaş, “Açıkça sormak zorundayım” dedi. Demirtaş mektubunda şunları yazdı: “Son sözü Akşener Bey söylüyor. Bilin ki biz Kürtüz. Kürtlerin bir kimliği, dili, kültürü, sanatı ve tarihi vardır. Biz davamızda haklıyız. Bunu asla unutma!” “Peiva davi birez Akshener beat tu zanibe ku em kurd in” anlamına gelen Kürtçe kelimelerle bitirdi. Em gelê Kurd xwedî nasname, ziman, cand, hûner û dîrok in. Em di doz xwe de jî mafdarin. Bila ket ne ji bir kirin!”

“PARLAMENTODAKİ VARLIĞIMIZI BİLİYORSUNUZ”

Demirtaş’ın “İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hanım’a açık mektubum” notuyla paylaştığı mektupta şunlar yer aldı:

“Sayın Başkan, bu mektubu HDP seçmen kimliğimle yazıyorum. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’ndaki partilerin genel başkanları ve iki belediye başkanı olarak tarihi süreçte zor bir görev üstlendi. Öncelikle hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim. Gördüğüm kadarıyla Sayın Kılıçdaroğlu ve sizin dışınızdaki partilerin liderleri HDP seçmeni dahil tüm seçmenleri demokratik değişim umudu etrafında birleştirmek istiyor. “Hayır biz de HDP seçmeninin sesini ve desteğini istiyoruz ama HDP’nin kurumsal muhatap olarak görülmesine karşıyız” derseniz, hemen belirtmeliyim ki, HDP’ye benim hakkımda sahip çıkma görev ve sorumluluğu verdim. siyasi haklar, hem de diğer partilerin seçmenleri. Dolayısıyla büyük güven duyduğum HDP yönetiminin kararı ne olursa olsun sesim doğal olarak aynı istikamette olacaktır. HDP partimiz de 3. Parti gibi meşruiyetini halktan almıştır. Üstelik kamuoyunun HDP’ye sizin partinizden daha fazla ilgi göstermesi HDP’yi Türkiye’de üçüncü parti konumuna getirdi. HDP ile zaten mecliste yan yanasınız, komisyonlarda aynı masada oturuyorsunuz. Zaman zaman Meclisimize HDP Milletvekili Sayın Nimetullah Erdoğmuş başkanlık ettiği için Meclis’teki varlığımızdan da haberdar olabilirsiniz.

“DESTEK KARARI VERİLİRSE KILIÇDAROĞLU YÜKSEK BAŞKAN OLACAK”

Sayın Başkan, toplumun büyük bir kesimi bu tarihi olaylar karşısında “birlikte kazanacağız” sloganlarıyla umut aşılamaya çalışırken partimiz HDP’ye yönelik bazı açıklamalarınızın ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum. seçimler. . Bir HDP seçmeni olarak sizleri daha iyi anlayabilmek için bazı konulara açıklık getirmeyi büyük değer görüyorum. Milletler İttifakı’nın bir parçası olarak, ittifak taraflarınızla bile kıyasıya görüşmeler yaptınız. Hak ettiğiniz müzakere politikası neden HDP’nin hakkı değil? HDP seçmenini iradesiz ikinci sınıf insan olarak görmediğinize eminim. O halde HDP’nin oy kullanacağı cumhurbaşkanı adayıyla görüşmesinde ne gibi bir sakınca olabilir? Üstelik HDP’nin defalarca ifade ettiği gibi görüşmelerin başları HDP’nin Eylül 2021’de açıkladığı 11 maddelik tavır beyanı ve çok da gizli şeyler değil. HDP destek kararı alırsa büyük ihtimalle Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı, siz de Başkan Yardımcısı olacaksınız. Partiniz ayrıca birkaç bakanlık görevine sahip olacak.

AKŞENER’E SORULAR

Sayın Başkan, bu durumda açıkça sormak zorundayım:

1- HDP seçmeni olarak oy vermemi ister misiniz? Madem cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlık pozisyonlarını benim oyumla alacaksın, beni nasıl ikna edeceksin? Bu arada hatırlatmak isterim ki, Millet İttifakı belediye başkanlarının yerel seçimleri kazanmasını sağlayan HDP oylarına ‘istemiyorum’ demediniz.

2. HDP bir bakanlık istemediği halde bazı arkadaşlarınız “HDP’ye bakanlık vermeyeceğiz” diyerek biz HDP seçmenlerini gücendirip, yalnızlaştırdılar. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP oyu ile bakan adayı ise bizi ikna etmeniz gerekmiyor mu?

3. HDP demokratik ilkeler dışında herhangi bir talepte bulunmadığını belirtmesine rağmen, “CHP HDP ile diyalog kurabilir ama taviz verilemez ve talepleri bu masaya getirilemez” dediniz. Demokratikleşme taleplerini bir taviz olarak görüyor musunuz?

İktidara gelirseniz ve HDP’nin talepleri masanıza gelmezse bize hangi masayı önerirsiniz? Elli yıldır olduğu gibi bizi “terörle mücadele”ye geri göndermeyi düşünmüyor musunuz?

4. Eşitler arasında omuz omuza müzakereler dışında, ne HDP ne de HDP seçmeni baskıcı, müdahaleci ve hükmedici bir yaklaşım benimsemeyecektir. Sorunlarımızı demokratik siyaset alanında barışçıl, çağdaş bir şekilde çözmekten başka bir yöntemi kabul etmiyoruz. Önerdiğiniz başka bir yöntem var mı?

“TÜRKİYE’DE EŞİT, ÖZGÜR VE YETERLİ BİR HAYAT KURMALIYIZ”

Sayın Başkan, tüm seçmenler gibi ISI ve HDP seçmenleri de sokakta yan yana, aynı ateşte kavrularak yaşıyor. Seçmenle ilgili bir sorun olmasa da siyasi liderlerin de topluma layık olması gerektiğine inanıyorum. Koşullarımız ve kararlarımız ne olursa olsun, eşit ölçülerde, özgürlük ve refah içinde bir arada yaşayacak bir Türkiye yaratmalıyız. Sizlerin de bu uğurda katkı sağlayacağınıza inanıyor, tekrar hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Peyva dawî, birêz Akşener bila tu zanibe ku em Kurd in. Em gelê Kurd xwedî nasname, ziman, cand, hûner û dîrok in. Em di doz xwe de jî mafdarin. Bila qet neyê ji bir kirin! (Son söz Akşener Bey biliniz ki biz Kürtüz. Biz Kürtlerin kimliği, dili, kültürü, sanatı ve tarihi var. Biz davamızda haklıyız. Bu hiç unutulmasın!)”

İlginizi Çekebilir