Deprem sonrası enkaz nasıl kaldırılacak? Güldem Atabay; “Türkiye ekonomisinde deprem öncesi oluşan ve deprem sonrasında bölgede oluşan enkazın kaldırılması için büyük kaynaklara ihtiyaç var.” konuşur
Zor zamanlardan geçiyoruz ve bu da geçmeyecek. Olanları sindirmek insanüstü bir güç gerektirir. Ve ülkeyi yöneten ikiliden ağır sözler, hakaretler… İnsan eliyle yapılan katliamı mistik bir anlatımla, kader deyip örtbas etmeye çalışmak, küfürden daha zordur. İnşaat sektörünün temellerinin atılmasıyla birlikte yükselen güç, milyonlarca çadır, tuvalet ve suyun yetmediği, molozların kaldırıldığı, jeodezik çalışmaların yapılmadığı bir dönemde alelacele bir inşaat şenliği havasına girdi. gözlerimizin içine bak Zaman bir böcekle kırılmış gibi görünüyor. Gerçeküstü kabus.
Maraş depremleri öncesinde başkanlık sisteminin devlet kurumlarını felç etmesi sonucu Yeni Ekonomik Model (YEM) adı verilen bir dünya görüşü uygulamaya konulmuştur. Faaliyete geçtiğinde bir yıldan fazla bir süredir planlarla gerçekler arasında tam bir boşluk vardı. Hepimizi dünyada daha önce hiç olmadığı kadar şiddetli bir yaşam maliyeti krizine soktu.
Temel gıda maddeleri milyonlar için ulaşılmaz hale geldi. Derin yoksulluk ve yoksunluk, gündemin en yüksek önceliği haline geldi. Enflasyon düşmedi, yükseldi. Cari açık kapanmadı, 50 milyar dolara ulaştı. Türk lirasındaki düşüşe finans piyasasına her gün yeni müdahaleler eşlik etti ve merkez bankasının rezervleri “donduruldu”, takaslar hariç eksi 45 milyar dolara kadar yakıldı. İşsizlik tek haneli rakamlara düşmedi, genel işsizlik oranı %20’yi aştı. İşçilerin yarısı asgari ücret etrafında sıraya girdi. İşsizlerin önemli bir kısmı iktidar partisine ait değilse, hayattan hiçbir beklentisi olmadan yaşamaya mahkum edildi.
İtme ile sağlanan büyüme atakları yerini yavaşlamalara bırakmıştır. Merkez bankası faiz oranını %9’a indirirken, mevduat faizi %35’in üzerine çıktı; Düşük faize rağmen krediye erişim sorunu ağırlaşmış, yatırımlar yavaşlamıştır. Çiftçi artan maliyetlere ayak uyduramadı. Gıda fiyatları tavan yaptı. Yapay olarak düşük faiz oranlarıyla borçlanmaya devam etmek için bankalara %8 Türk Lirası bonolar yerleştirildi.
Türkiye kontrollü bir ekonomiye dönüşürken, şeffaflık sorunlarının eşlik ettiği kamu bankalarının yeniden sermayelendirilmesinin kanıtladığı gibi, Refah Fonu şirketleri önemli bir mali yük taşıyordu. Yönetilebilir bir ekonomiye doğru büyürken zarar gören ancak yerleşen şirketlerin maliyeti konusunda net rakamlar yok.
Türkiye ekonomisinde önemli ikilemler yaşandı. Bu çıkmazları kırmak, ekonomiye ve insanlara nefes aldırmak için zaten önemli bir kaynağa ihtiyaç vardı. Şimdi basit bir hesapla, Maraş depreminin yol açtığı ve büyük can kayıplarına neden olan altyapı hasarını onarmak için 2-3 yıla dağıtılan ek 100 milyar dolara ihtiyaç var. İnşaatı seferber etmek için düğmeye basıldı ama nasıl finanse edileceğine dair bir açıklama yok.
Hayır, çünkü 1999 Marmara depreminin de gösterdiği gibi, bu kadar büyük bir yükle baş etmenin tek yolu vergileri artırmak. Açıkçası, bu hükümet tarafından seçimlerden önce tartışılmayacak.
Şimdi YEM’in deprem öncesi yarattığı devasa maliyetlere bir de depremin getirdiği yük eklendi. Bulunması gereken kaynak en az 150 milyar dolar ve AKP’nin halının altına süpürüp bir kenara koyduğu molozlarda bu ortaya çıkıyor. Hedef muhtemelen yeni vergiler olacak. Ayrıca mümkündür.
MARMAR DEPREMİNDEN SONRA VERGİLER HANGİLERDEN ARTTI?
Seçimlerden sonra hepimizi neyin beklediğini anlamak ve anlatmak için hafızamızı tazelemek gerekiyor. 17.08.1999 ve 12.11.1999 tarihinde meydana gelen deprem ile bağlantılı olarak mücbir sebep ilan edilen yerler hariçtir.
- Götürü ek gelir vergisi, kurumlar vergisi, bordro vergisi: 1998 yılındaki gelir ve kazançlarını yıllık beyanname ile beyan eden gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, 1998 yılındaki ticari ve mesleki kazançları götürü usule göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri, kanunla birlikte ücret geliri elde eden ve vergisi matrahı olan çalışanlar 1998’de aldıkları maaş 12 milyar lirayı geçti. %5 oranında ek vergi ödediler.
- Ek emlak vergisi: 1999 emlak vergisi matrahı üzerinden bir kez ek emlak vergisine tabi tutuldu.
- Ek nakliye vergisi: Motorlu taşıtlar üzerindeki ek ücret, 1999 yılı için tahakkuk eden taşıt vergisi ile aynı miktarda tahsil edilmiştir.
- Özel iletişim vergisi: İlk aşamada “31.12.2003” tarihine kadar Tüm mobil operatörler tarafından sağlanan hizmetler, iletim, iletim ve iletişim hizmetleri (ön ödemeli kartların satışı dahil) %25 oranında özel iletişim vergisine tabi tutulmuştur. Deprem vergisi olarak bilinen bu vergi daha sonra kalıcı hale getirildi.
- İşlemlerde özel vergi: Spor Toto kuponlarından Milli Piyango biletlerine, uçak biletlerinden gümrük ve pasaport işlemlerine kadar vergi beyannameleri dahil olmak üzere belirtilen işlem ve belgeler üzerinden ödenen öğrenim ücreti tutarında özel bir vergi ödenmiştir. Vadeli mevduat ve vadeli mevduat hesapları ile özel finans kuruluşları tarafından açılan katılma hesabı sahiplerinden bankalar ve özel finans kuruluşları tarafından her vade sonunda hesap başına 1.000.000 TL tutarında özel işlem vergisi alınmıştır.
- Yakıt Tüketim Vergisi: Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “%300” ibaresi “%500” olarak değiştirilmiştir.
- Devlet tahvilleri üzerindeki faiz vergisi: 12.1999 tarihinden önce ihraç edilmiş iç borçlanma devlet tahvilleri Faiz vergisi aşağıda gösterilen oranlarda mahsup edilmiştir.
- İskontolu tahvil ve bonolara ödenen faiz
- a) Vadesine 1-91 gün kalanlar için %4,
- b) Vadesine 92-183 gün kalanlar için %9,
- c) Vadesi 183 günü geçenler için %14,
- Üç ayda bir kupon ödemeli üç yıllık değişken faizli tahvillerde %4,
- Üç ayda bir kuponlu tahvillerin iki yıllık sabit faiz oranının %19’u.
Bu karar, vergilerin yalnızca bir yıl süreyle toplanacağını belirtiyordu. Cep telefonu operatörlerinin sunduğu tüm hizmetlere uygulanan yüzde 25’lik özel iletişim vergisi ile belirli işlem ve belgeler için alınan ve 8 yıllık zorunlu temel eğitim ücreti kesilen özel işlem vergisi 2003 yılına kadar uzatıldı. 2003 yılında özel iletişim vergi kalıcı hale geldi. 2017 yılına kadar farklı oranlarda uygulanan özel iletişim vergisi %7,5 olarak konsolide edilmiştir.
Şimdi YEM’in deprem öncesi yarattığı devasa maliyetlere bir de depremin getirdiği yük eklendi. Bulunması gereken kaynak en az 150 milyar dolar ve AKP’nin halının altına süpürüp bir kenara koyduğu molozlarda bu ortaya çıkıyor.
VERGİ ARTIYOR, SORU BU KEZ KİM YÜKLENECEK?
2002-2022 yılları arasında toplanan 36 milyar dolara ulaşan deprem vergisi, deprem fonu oluşturularak ayrıca toplanmadı. Bunu zaten Maraş depremi olarak tarihe geçen büyük felaketin ardından bölgede yaşanan yıkım ve eksikliklerde de görebiliriz. Hedefi deprem olarak belirlenmiş olmasına rağmen vergi gelirleri içinde bir bütçe daha kalmış ve harcanmıştır.
Erdoğan’ın deprem vergileriyle ilgili o dönemde sorulan bir soruya verdiği yanıt elbette şu anlama geliyor: “Yalan söylüyorlar ve ayağa kalkıyorlar: “Bu parayı nereye harcadın, bu parayı nereye harcadın?” Onları harcanması gereken yerde harcadık. Artık böyle şeyleri Kemal Bey’e bildirecek vaktimiz yok.”
Şimdi YEM’in deprem öncesi yarattığı devasa maliyetlere bir de depremin getirdiği yük eklendi. Bulunması gereken kaynak en az 150 milyar dolar ve AKP’nin halının altına süpürüp bir kenara koyduğu molozlarda bu ortaya çıkıyor. Hedef muhtemelen yeni vergiler olacak. Ayrıca mümkündür.
YEM ile orta ve alt gelir grubu çökerken, tüketime odaklanacak dolaylı vergilere yüklenmek yanlış bir yaklaşımdır. İşte kemikteki bıçak. Mevcut Halk Birliği açısından denizin sonu geliyor. Her yıl servet üzerinden GSMH’nın yaklaşık %1’i kadar düzenli ve adil vergi geliri almak artık deprem öncesine göre daha gerekli.
Deprem öncesi Türkiye ekonomisinde oluşan molozların ve deprem sonrasında bölgede oluşan molozların temizlenmesi için çok büyük kaynaklara ihtiyaç duyulmaktadır. Vaktinde olması gereken seçimlerde iktidar değişikliği, bu sürecin şeffaf, planlı ve doğru yönetilmesi ve ülke yönetimine ve siyasetine olan güvenin artarak bu yükün hafifletilmesi açısından hayati önem taşımaktadır.
Belki de bu gerçekle ilgili söylenen sözler, MHP liderinin 15 gün sonra deprem bölgesini ziyaretinde bahsettiği “mistik” durumdan kastettiği şeydir…
İlginizi Çekebilir
- TCMB, Şubat ayında en çok altın alan ikinci merkez bankası oldu
- Beşiktaş’ın Konferans Ligi’ndeki rakibi Tiran
- Zurnanın “zirt” dediği yer neresidir?
- Kahramanmaraş’ta 4,5 büyüklüğünde deprem | Haber sitesi PolitikYol
- Google’ın yapay zekası tarafından desteklenen yeni bir arama motoru
- CHP lideri Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ı anma törenine katıldı
- Yunanistan’da genel seçimler Mayıs’ta yapılacak
- CHP Yüceer’in 8 Mart tarihli raporu: “İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğimizden bu yana en az 603 kadın öldürüldü, 464 kadın şüpheli olarak öldü.”
- Erdoğan’ın desteklediği sosyal fay hatları
- Kılıçdaroğlu AFAD: “Belgeleri yakalım derken lütfen binaları yakmayalım”