JP Morgan raporunda depremden en çok etkilenen illerin küçük ekonomik boyutları dikkate alındığında, depremin ekonomik aktivite üzerindeki etkisinin genel boyuta göre daha ılımlı olması bekleniyor. Şenol Bauschu, JP Morgan raporu hakkında yorum yaptı.
2023 Şubat ayının başında yaşadığımız depremin üzerinden birkaç hafta geçti. Ancak bu kez 20 Şubat’ta Hatay’da meydana gelen deprem, unutmaya çalıştığımız acıları bize hatırlattı. Uzmanların ikilemde kaldığı ve artçı mı yoksa bağımsız bir deprem mi olduğu konusunda anlaşamadığı bu deprem hepimizi bir kez daha üzdü ve bölge sakinleri için ayrı bir sorun haline geldi.
Bölge sakinlerinin diğer illere yoğun bir şekilde göç etmeye devam edip etmeyeceği ve ne kadarının ikamet ettikleri yerlere geri döneceği belirsiz. Bunu belirleyecek ana unsurlardan biri de devletin bölgenin imarındaki başarı düzeyi olacaktır.
Burada devletin başarısı için belirleyici unsurlardan biri de elbette bu işe müdahil olacak kaynağın büyüklüğüdür. 2022 sonundaki seçimler dikkate alındığında devletin önemli miktarda para biriktirdiği biliniyor. Ocak 2023’te bütçe seçeneklerini kullanmaya başladı. Nitekim açıklanan Ocak 2023 verilerine göre bütçe açığı 32.2 milyar TL oldu. Bir önceki yıla göre toplam gelirler %64, toplam giderler %120 arttı. Enflasyondan arındırılmış gelirlerdeki görece ılımlı büyümeye karşın, harcamalardaki yüksek oranlı artış dikkat çekmektedir.
Bu artışta seçim harcamalarının payı büyük. Ayrıca asgari ücret ve memur maaş artışları gibi geri dönüşü olmayan zamlar da bu hesabın önümüzdeki dönemde artmaya devam edeceğini gösteriyor. Üstelik bütçeyi ciddi şekilde vuracak söz verilen EYT mekanizması da henüz hayata geçirilmiş değil. Üstüne üstlük deprem bütçe açısından da kötü günlerin habercisi oldu. Eldeki kaynakların ne kadarının depremin açtığı yaraları sarmak için kullanılacağını veya ne kadar yeni kaynak yaratılacağını hep birlikte göreceğiz.
Rapora göre, yeniden yapılanma çabalarının gelecek yıl büyüme ve yatırım üzerinde de olumlu bir etkisi olacak. Sonuç olarak JP Morgan, borcun GSYİH’ya oranının düşük olması nedeniyle Türkiye’nin ekonomiyi destekleyecek mali kapasiteye sahip olduğuna ve depremin GSYİH büyümesi üzerindeki genel etkisinin ihmal edilebilir düzeyde olacağına inanıyor.
Depremin ekonomik sonuçları hakkında konuşmak için henüz çok erken olsa da yerli ve yabancı çeşitli kuruluşlar tahmin ve öngörülerini yayınlamaya devam ediyor. Böyle bir kurum, uluslararası yatırım bankası JP Morgan’dır. Bu konu JP Morgan tarafından 16 Şubat 2023 tarihinde yayınlanan “Türkiye: Depremin Ekonomik Etkisi” raporunda yer aldı.
1999 depremiyle karşılaştırıldığında, rapor ilk olarak, etkilenen bölgelerin daha az sanayileşmiş olması nedeniyle büyüme üzerindeki etkinin daha az belirgin olabileceğini belirtiyor. Rapor, etkilenen 10 ilin Türkiye’nin GSYİH’sının %9,3’ünü, Türkiye ihracatının %8,5’ini ve Türkiye’deki işçilerin %11,1’ini oluşturduğunu belirtse de, yıkım daha çok Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da görülüyor. ve etkilenen bölgenin en zengin şehirleri olan ve Türkiye’nin GSYİH’sının %4’ünü oluşturan Adana daha az etkilendi. Rapor, Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’ın Türkiye’nin GSYİH’sının yalnızca %2,6’sını ve Türkiye ihracatının %2,2’sini oluşturduğunu belirtiyor.
JP Morgan raporunda depremden en çok etkilenen illerin küçük ekonomik boyutları dikkate alındığında, depremin ekonomik aktivite üzerindeki etkisinin genel boyuta göre daha ılımlı olması bekleniyor. Öte yandan, 2023 yılının ilk çeyreğinde büyümenin tahmin edilenden daha zayıf olması bekleniyor.
Ancak JP Morgan, yeniden yapılandırma çabalarının 2023’ün ikinci çeyreğinden itibaren büyümede bir toparlanmaya yol açabileceğini ve yıllık nihai büyümenin yavaşlamayabileceğini tahmin ediyor. Rapora göre, yeniden yapılanma çabalarının gelecek yıl büyüme ve yatırım üzerinde de olumlu bir etkisi olacak. Sonuç olarak JP Morgan, borcun GSYİH’ya oranının düşük olması nedeniyle Türkiye’nin ekonomiyi destekleyecek mali kapasiteye sahip olduğuna ve depremin GSYİH büyümesi üzerindeki genel etkisinin ihmal edilebilir düzeyde olacağına inanıyor.
Enflasyon açısından bölgenin sebze üretiminde önemsiz görüldüğü ve sebze, meyve ve hububat fiyatlarına önemli bir enflasyonist etki beklenmediği belirtilirken, bölgenin hayvancılık koşullarında önemli olduğu ve daha yüksek olduğu belirtilmektedir. et fiyatları fark edilebilir. JP Morgan, artan gıda fiyatları ve artan mali teşviklerin etkisiyle yılsonu için enflasyon tahminini %45’e yükseltti.
Mali açıdan bakıldığında, raporda hükümetin 100 milyar liralık deprem yardım harcaması açıkladığı, bunun GSYİH’nın yaklaşık %0,5’i olduğu, ancak depremle ilgili harcamaların GSYİH’nın %2’sine ulaştığı ve bu harcamaların muhtemelen Türkiye tarafından finanse edildiği belirtilmektedir. daha yüksek fiyatlar ve vergiler.
Rapor, en çok etkilenen üç şehrin ihracat kazançlarındaki payının yalnızca %2,2 olduğunu söylüyor. JP Morgan, cari işlemler açığının daha önce 25 milyar dolardan 2023’e kadar 30 milyar dolara çıkmasını bekliyor.
Rapor, yapıların yıkılmasıyla ilgili doğrudan maliyetlerin GSYİH’nın %2,5’i (25 milyar $) kadar yüksek olabileceğini ve risklerin olumlu yönde olduğunu ve daha yüksek fiyatların, daha yüksek vergilerin ve artan hükümet harcamalarının etkisinin olduğunu belirtiyor. bütçeden geri ödenmelidir. Raporda; En çok etkilenen üç şehrin Türkiye’nin vergi gelirlerinin yalnızca %2,3’ünü oluşturması, geçen yılki bütçe açığının beklenenden düşük olması ve kamu borcunun GSYİH’ya göre düşük sayılabilmesi nedeniyle, hükümetin yeniden yapılandırma çabalarını ve etkilenen illere yapılan havaleleri desteklemek. 2022’de GSYİH’nın %0,9’u olan bütçe açığının bu yıl GSYİH’nın %4,5’ine (önceden GSYİH’nın %3,5’i) yükselmesi beklendiği için yeterli mali alan sağlaması gerektiği söyleniyor.
Raporda, CBR’nin Şubat ayındaki PPK toplantısında kilit faiz oranını 100 baz puan indirerek %8’e indirmesinin beklendiği ve 18 Haziran seçimlerinden önce daha fazla faiz indiriminin mümkün olduğu belirtiliyor. Ancak raporda, Türkiye’de para politikası aktarım mekanizmasındaki başarısızlıklar nedeniyle iskonto oranının anlamını yitirdiğine inanılıyor.
Mali açıdan bakıldığında, raporda hükümetin 100 milyar liralık deprem yardım harcaması açıkladığı, bunun GSYİH’nın yaklaşık %0,5’i olduğu, ancak depremle ilgili harcamaların GSYİH’nın %2’sine ulaştığı ve bu harcamaların muhtemelen Türkiye tarafından finanse edildiği belirtilmektedir. daha yüksek fiyatlar ve vergiler.
İlginizi Çekebilir
- BALKAN | Fransa Adalet Bakanı’nın Fransız yazara Müslümanlara yönelik “ayrımcı” açıklamalarına tepkisi
- CHP’li Caboğlu paylaştı: CHP 27’nci dönemde 199 karar için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu
- Deprem bölgesinden dönüş yapan Bağcılar belediyesine ait otobüs devrildi: 3 kişi öldü, 19 kişi yaralandı.
- Kızılay’ın Türk Eczacılar Birliği’ne de tezgah sattığı ortaya çıktı.
- Domates ihracatı 14 Nisan’a kadar sınırlandırıldı.
- Kılıçdaroğlu’ndan üçüncü video: İlk yıl öğrencileriyle buluşmayı bekleyen 100 bin öğretmeni bir araya getireceğim
- Alibaba Cloud Rakip Yapay Zeka Modeli ChatGPT: Tongyi Qianwen
- DEVA parti lideri Babacan: “İçine girdiğimiz siyasi pislikleri kaldıracağız”
- Ramazan ve sağlık | Haber sitesi PolitikYol
- Ukrayna: Kremlin Beyaz Rusya’yı nükleer rehin aldı