DİSK Başkanı Çerkezoğlu: “1 Mayıs 2023, yasaklanan son 1 Mayıs olacak”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu yıl 1 Mayıs’ın yasakların son mayıs ayı olacağını belirterek, hükümete çağrıda bulundu: “Ayın 100’üne kadar bu hukuksuz taksim yasağına hep birlikte son verelim. bu cumhuriyetin yıl dönümü.”

DİSK, İstanbul Beşiktaş’taki genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında 1 Mayıs hazırlıklarını duyurdu. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanları Mehmet Bozgeyik, Şükran Kablan Yeşil, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Emin Koramaz, Türk Tabipleri Birliği (TTB) adına, İTO Sekreteri DİSK Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Orgeneral Ertuğrul Oruç Adnan Serdaroğlu.

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“ÜLKEMİZİN MEYDANI EN BÜYÜK 1 MAYIS’A TANIK OLUYOR: İşçilerin, toplum liderlerinin, gençlerin, kadınların, emeklilerin ve çocuklarımızın geleceği için tarihi bir dönemde 1 Mayıs 2023 hazırlıklarını sizlerle paylaşmak için bir aradayız. 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü ülkemizde zengin bir tarihe sahiptir. Tüm engellemelere, yasaklara ve baskılara rağmen başta Taksim olmak üzere ülkemizin meydanları dünyanın en kalabalık 1 Mayıs’ına sahne oldu.

1 MAYIS ÇALIŞANLARIN İTİRAZLARINI VE GÖREVLERİNİ İFADE ETTİKLERİ GÜN: Yılda 365 gün ezilen, sömürülen, hor görülen ve yok sayılan milyonlarca insan, 1 Mayıs’ta görüşlerini dile getiriyor, taleplerini, umutlarını ve tepkilerini omuz omuza paylaşıyor. 1 Mayıs, tüm değeri üreten emekçilerin bugüne itirazlarını, yarın için hedeflerini dile getirdikleri gündür. Pervomaisky mahalleleri, yüz binlerce kişinin dönüp birbirine ve tüm dünya işçi sınıfına ulaştığı semtlerdir. Bugün dünyada ve ülkemizde işçi sınıfının, emekçilerin sesine, sözüne ve gücüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Hakları için, adalet için, demokrasi için, dünya barışı için mücadele eden işçi, emekçi, genç ve kadınların sesi 1 Mayıs 18 gün sonra meydanlarda buluşacak.

İŞÇİ PAYI AZALIYOR: İşçi sınıfı tüm dünyada hızla sayıca artarken, ücretli emek yaygınlaşırken, biz üreticilerin toplumsal zenginlik içindeki payı azalıyor. Emeğin sömürülmesi sermayeyi tatmin etmez. Doğa kendini sermayenin sınırsız yağmasına açar; Bu da yetmiyor, savaşlar nedeniyle milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm insanlık metropol düzeninin bu ağır yıkımına karşı çıkmasın diye baskıcı rejimler destekleniyor. Kapitalizm ve onun en vahşi biçimi olan neo-liberalizm, kendi yarattığı bu cehennemin bekçileri olarak bugün dünya insanlarına daha fazla sömürü, daha fazla eşitsizlik, daha fazla yağma, daha fazla yıkım ve daha otoriter rejimler vaat ediyor. Evet bu korkunç tarihin en korkunç ve zorlu süreçlerinden biri ülkemizde yaşanıyor. Tabii bugün burada ülkenin durumunu detaylı bir şekilde anlatmaya ve bütün sorunları sıralamaya gerek yok.

HAYATTA KALMAMIZI BİLE SAĞLAYAMAYAN BİR DÜZENLE KARŞILAŞTIK: Cumhurbaşkanlığı rejimi, pandemi, ekonomik kriz ve depremin ardından gerçek ortaya çıkıyor: İnsanca çalışmak ve yaşamak bir yana, bekamızı sağlamaktan çok uzak bir düzen ile karşı karşıyayız. Sadece Cumhurbaşkanlığı döneminde 4 yılda 5,5 milyon işsize 3,5 milyon yeni işsiz eklendi. Çalışan sayısı hızla artarken, emeğin milli gelir içindeki payı yüzde 38’den yüzde 25’e geriledi; sermaye payı yüzde 44’ten yüzde 57’ye çıktı. İşçiden alıp yetkililere verdiler; fakirden çalıp zenginin hazinesini doldurdular, fakirden alıp rantiyelere fon verdiler; kar için şehirleri ve doğayı betona boğdular; hatta asırlık yardım kuruluşlarını bir deprem anında çadır satmaya zorladılar; doğal afetleri felakete çevirdiler, kısacası ülkeyi bir şirket gibi yönettiler! Ülkede hak arama, sendikaya üye olma, grev yapma hakkını engellediler, üstelik yaptıklarıyla övündüler. 2 Güvencesiz çalışmayı hemen hemen her alanda egemen hale getirdiler.

EKMEĞİMİZ BİZİ yetkililerin ve üstlerin insafına BIRAKMAYA ÇALIŞTI: İşimizi devletin ve üstlerin insafına bırakmaya çalıştılar. Kanun hükmünde kararnamelerle çalışma hakkını gasp ettiler, Anayasa’yı rafa kaldırdılar, mahkeme kararlarına uymadılar. Hukuku tanımadılar. Şirket olarak yönettikleri ülkedeki salgın, deprem, ekonomik kriz için en yüksek bedeli biz ödedik ama gelirleri ve servetleri katlanarak arttı. Ülkeyi şirket olarak yönetenler, bu ülkenin tüm değerlerini üreten milyonlarca insanı mahvetti, korumasız ve çaresiz bıraktı. Her alanda ayrımcılığı kışkırttılar, cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiler, öyle ki karşılarında duramadık.

SAĞIN SESLERİNE DAMGA ÇIKARMAK İSTEDİLER: Eleştirenin, sorgulayanın, sorgulayanın, hak, hukuk, adalet isteyenlerin sesini bastırmak için ellerinden geleni yaptılar. Ama yine yapamadılar. İşçiler işine, yemeğine, ekmeğine sahip çıktı; gençlik onların geleceği. Haklarını savunan kamu çalışanları; etik ilkeleri koruyan ve iyi tıbbı reddetmeyen doktorlar; Bilim ve teknolojiyi halkın çıkarları doğrultusunda kullanan mühendisler susmaya zorlanmadı, susmayacaklar. Kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini ve şiddetle mücadelemizi hiçbir şiddet önleyemez; doğasına ve şehrine önem verenlere müdahale edemediler. Adalet, barış, kardeşlik ve eşit vatandaşlık mücadelesi tüm hızıyla devam ediyor. Ve nihayet, her zaman söylediğimiz gibi, gün geldi, vakit geldi. Bugün bir karar verme aşamasındayız. İşçilere, kamu görevlilerine, emeklilere, doğaya, kadınlara, gençlere, çocuklara, bugünümüze ve geleceğimize büyük zararlar vermek; Bu ülkeye ve bu millete zarar veren başkanlık rejimine son vermek için omuz omuza duruyoruz.

1 MAYIS’TA MEYDANA ÇAĞRILAYACAĞIZ: Nasıl bir dünya, hangi ülke, nasıl bir gelecek istiyoruz; Umutlarımızı, taleplerimizi ve haklarımızı 1 Mayıs’ta meydanlarda birleştireceğiz. 1 Mayıs’ta meydanlarda, çoğunluğu ücretlerle yaşayan nüfusuyla ülkemizin demokratik restorasyonunun ancak işçi sınıfı ve emekçilerle mümkün olduğunu haykıracağız. Yeni bir toplumsal düzen için yeni bir başlangıç ​​yapacağız. Bizler, bu ülkenin bütün hazinelerini, güzelliklerini üreten emekçiler, emekçilerin egemen olduğu bir düzen kurmak için irademizle meydanlarda birleşeceğiz. Evet, 1 Mayıs Birliktir. Evet, 1 Mayıs Dayanışmadır. Evet, 1 Mayıs Güreş. 1 Mayıs geliyor, 1 Mayıs 2023 yeni bir başlangıç.”

“ÜLKEMİZDEKİ 1 MAYIS TATİL MEYDANI – TAKSİM MEYDANI”

Açıklamanın ardından gazeteciler, “1 Mayıs çağrısı yaptığınız bir nokta var mı?” Bir soruyu yanıtlayan Çerkezoğlu, “Emekçilerin 1 Mayıs’ı şehirlerin en merkezi meydanlarında kutlamaya hakkı var. Ülkemizde burası Taksim Meydanı. 1 Mayıs ve Taksim yasağı aslında ülkemizdeki bütün yasakların simgesidir. Aynı zamanda hukuku tanımayan yasakçı bir zihniyetin simgesidir. 1 Mayıs 2023’ün son yasaklı 1 Mayıs olacağını biliyoruz. 15.30’da İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile görüşeceğiz. İktidara çağrımda bu cumhuriyetin 100. yılında bu hukuksuz taksi yasağını kaldıralım” dedi.

İlginizi Çekebilir