Ekonomide yeni dönem | Haber sitesi PolitikYol

Ekonomideki bozulmanın kısa sürede (3-5 yıl) çözülmesinin zor olduğunu da eklemek gerekir. Nitekim ne kadar bozulursa bozulsun en azından bu tablonun yeniden kurulma sürecine adamış olacaktır. Ekonomist Mehmet Çağdaş İşim yazdı

Son günlerde küresel ekonomide bankacılık başarısızlıklarının yarattığı dalgayı izliyor, Fed ve “dört büyük” dediğimiz en büyük ABD bankalarının yardımıyla yıkıcı olmadan geri ödemeye çalışıyoruz. Amerika’dan Avrupa kıtasına başka bir dalganın vurduğunu da fark ettik. Yine Avrupa’da Paribas ve Credit Suisse’in iflas etmemesi için anında müdahale edildiğini gördük. Peki tüm bunlar neden şu anda oldu?

Yıllar süren parasal genişleme, küresel ölçekte 40 yıldır görülmeyen yüksek enflasyon oranlarına yol açmış ve ekonomik büyümenin doğal hızının yetersiz kalması üzerine ani bir parasal daralma politikasına dönüş ile başlamıştır. Sermaye sınıfı riskli varlık yapısına sahip bankaların parasal genişleme döneminde adil ve hakkaniyetli bir dağıtım yapamamaları nedeniyle faiz artırım döngüsünü artık sürdüremediklerini gözlemliyoruz. Hatta yüksek sermayeli kesime verdikleri kredilerin geri ödemeleri alınamadı, bu krediler tabana adil ve eşit dağılmadığı için sermaye borçları görünen ve görünmeyen üzerinden tabana dağıtılacak. vergiler (enflasyon) her zamanki gibi.

Tüm bu faktörlerin ışığında, sermayenin pervasız hareketinin gerektiği gibi kontrol edilmediğini anlamalıyız. ABD ve AB ekonomilerinin içinde bulunduğu durgunluğu deregülasyon sonucunda tanımlamak doğru olacaktır.

Ülkemiz koşullarında, kurumlar güçler ayrılığı ilkesinden uzaklaşıp, iradeli ve verimsiz hale geldikçe ekonomideki sürüklenme devam etmektedir. Döviz kuru keskin bir şekilde değer kazandı, enflasyon yükseldi ve ticaret ve cari işlemler açığı rekor üstüne rekor kırdı. Belirsiz para politikası nedeniyle merkez bankasının ilgisinin ve etkinliğinin kaybolduğunu gördük.

Stagflasyon tanımına piyasa denetimi ile birlikte artan fiyatlar nedeniyle ev ve taşıt satışlarında yaşanan durgunluğun da dahil olduğunu belirtmek gerekir. Unutulmamalıdır ki, ÜFE-TÜFE verilerinin gerçek dışılığı ise, ortodoks siyasetçilerin yaşadığı plansızlık sorununu doğru verilerle çalışılmadığı takdirde çözmek mümkün olmadığından plan yapamamanın bir sonucu olarak yansımaktadır. dışarı.

Net uluslararası rezervin -44 milyar olduğunu görüyoruz. Hanehalkı harcamalarının yüzde 100’ün üzerinde arttığını görüyoruz. Bu kadar genç nüfusa rağmen işsizlik oranının Avrupa’da 1. sırada olduğunu da belirtmek gerekir. Ayrıca doğal afetler nedeniyle yaklaşık 100 milyar dolarlık bir fatura görüyoruz.

Tüm bu deneyimler sonucunda Türkiye ekonomisi de yukarıda bahsettiğim küresel risklere maruz kaldığı için iflas riski ortaya çıkıyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin para arzında kısma uygulaması nedeniyle sıcak paraya erişim son on yıla göre oldukça zor. Plansız yol haritasında, BIST’te rekor düşük yabancı katsayıları nedeniyle yabancı yatırımcıların ilgisizliğini şimdiden görüyoruz.

Özetle akla, bilime, liyakat ve gerçek verilere ve bu veriler ışığında planlamaya olan ihtiyaç çok açık ve ortadadır. Bu darboğazdan çıkmanın anahtarı kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanmaktadır.İç ve dış yatırımdaki durgunluğu ve başkanlık sisteminden bu yana ortaya çıkan ekonomik performansı gösterge verilerinden görüyoruz.

Ülkemiz koşullarında, kurumlar güçler ayrılığı ilkesinden uzaklaşıp, iradeli ve verimsiz hale geldikçe ekonomideki sürüklenme devam etmektedir.

Bu bağlamda milli ittifakın oluşturduğu ekonomik ve siyasi yol haritasının önemine de dikkat çekmeyi gerekli görüyorum. Okurları uzun süre yormamak adına yazıları burada ele almayacağım, meraklısı yazıya internetten ulaşabilir. Hatta ortak anlaşmanın “Ekonomi” bölümündeki maddelerin yüzde 50’si doğru uygulansa bile en azından gelecek nesiller için çok farklı bir umut ışığı doğacak.

Ekonomideki bozulmanın kısa sürede (3-5 yıl) çözülmesinin zor olduğunu da eklemek gerekir. Nitekim ne kadar bozulursa bozulsun en azından bu tablonun yeniden kurulma sürecine adamış olacaktır. Doğru yaklaşımlarla oluşturulmuş sağlam bir temel oluşturarak gelecek nesillere bir şans yaratma şansını kaçırmamamız dileğiyle…

İlginizi Çekebilir