Ülkemizin bu en önemli ve hayati kurumlarının Finans Merkezi adı altında İstanbul’a taşınması kararının olası sonuçları operasyonel riskler açısından yeniden gündeme geldi.
Bu hafta yine farklı etkinlikler. Ancak çoğumuzun bilmediği, bilenlerin de yeterince önem vermediği bir sorundan bahsedeceğim. “Operasyonel risk” olarak bilinir.
Bu riskten finansal kurumlar açısından bahsetmek istiyorum. Ardından, bakış açımızı biraz genişletebiliriz.
Geçen hafta iflas eden 3 bankanın riskleri arasında yer alan piyasa riski ve çoğu bankanın temel ilgi alanı olan kredi riski bilinen ve yaşanan risklerin birer parçası. Geçmişten günümüze yönetmek. Borçların zamanında ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkabilecek likidite riski, bilançodaki vade uyumsuzlukları ve piyasa faiz oranları nedeniyle faiz oranı riski dikkate alınarak uzun yıllardır yeterli sermayeyi koruma politikası izlenmektedir.
Bu riskler önemini korumakla birlikte, Credit Suisse Chiasso’nun 1977’de uğradığı yaklaşık 400 milyon dolarlık zarar, 1995’te Barings Bank’ın iflasına yol açan olay ve ağır kayıplar nedeniyle 1 sterline satılması ve akabinde Daiwa, Deutsche Morgan Grenfell, Somitomo, vb. Piyasa ve kredi riski, tarafımızdan yazılan zararların ana nedenleri değildir, ancak operasyonel riskler özündedir. Bu kapsamda 1990’lı yılların sonlarına odaklanılmış ve 2000’li yıllara gelindiğinde dünyada ve Türkiye’de bankaların risk hesaplamalarına ve özkaynaklarına esas olacak “operasyonel risk” önem kazanmıştır. sahip olmalı
Şimdi “operasyonel risk” ile ne kastedildiğine bakalım. Banka herhangi bir zarara uğradıysa ancak bu kaybın arkasında ne var; Kredi temerrütleri, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yükümlülüklerin geç ödenmesi (likidite riski), faiz oranlarından kaynaklanan kayıplar gibi nedenler dışında sorunlar varsa bunların tümü operasyonel risk olarak sınıflandırılır.
Bu risk grubunda; Çalışanlardan, iş süreçlerinden, teknolojiden ve dış olaylardan kaynaklanan istenmeyen durumları sayabiliriz.
Bazı özel bankaların bu durumu dikkate alarak genel merkezlerini İstanbul’dan Ankara’ya taşımayı düşündükleri kaydedildi. Aslında, bu açıdan oldukça kapsamlı ve çok yönlüdür.
Bu girişten sonra bu hafta neye dikkat çekmeye çalışıyoruz? sorusuna cevap verelim. Operasyonel risk kapsamında değerlendirilen dış olaylar arasında doğal afetler, terörizm vb. Konular bulunmaktadır. Ülkemize geliyoruz. 6 Şubat depremlerinden sonra ülkemizde fay hatlarının kesiştiği alanlar, bu fayların her an hareket etme olasılığı, birbirini etkileme derecesi vs. herkes tarafından merak edilmektedir.
Ülkemizde deprem olma olasılığı yüksek olan ve en çok etkilenecek yerlerin 1. ve 2. bölge olarak sınıflandırıldığını, fay hatlarından biraz daha uzak ve olası depremlerden daha az etkilenebilecek bölgelerin ise deprem bölgeleri olarak sınıflandırıldığını biliyoruz. 3. ve 4. derece depremler.
Ankara’nın fay hattına uzak bir konumda olması, 6 Şubat depremlerinden sonra önemli devlet kurumları ile gözlem ve teftiş kurumlarının merkezlerinin konumlandırılmasının önemi yeniden gündeme geldi. Çünkü son zamanlarda; Kamu bankaları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gibi kurumların bulunduğu il merkezinde böylesine önemli bir risk göz ardı edilerek değişikliğe gidildi. Ülkemizin bu en önemli ve hayati kurumlarının Finans Merkezi kurulması adı altında İstanbul’a taşınması kararının olası sonuçları operasyonel riskler açısından yeniden gündeme gelmiştir. Ancak deprem riski günümüzde doğmuş bir risk değildir. Yeniden yerleşim kararları alınırken geçmişten beri var olan deprem riskinin dikkate alınması gerektiği tartışılmaz bir gerçektir.
Bazı özel bankaların bu durumu dikkate alarak genel merkezlerini İstanbul’dan Ankara’ya taşımayı düşündükleri kaydedildi.
Aslında, bu açıdan oldukça kapsamlı ve çok yönlüdür. Gündemi dikkate alarak konuya sadece “deprem” açısından dikkat çekmeye çalıştım.
Bu bağlamda ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bundan 100 yıl önce Başkent olarak Ankara’yı tercih ettiğine bir kez daha dikkat etmekte fayda var.
İlginizi Çekebilir
- Ağrı’da terör saldırısı gerçekleştirmek üzere Türkiye’ye gelen bir terörist gözaltına alındı.
- Başkanlık Divanı’ndan “seçim” genelgesi | Haber sitesi PolitikYol
- Bankacılık krizi ve ahlaki tehlike üzerine
- BALKAN | Fransa’da tren trafiğinin iptal olması nedeniyle yolculara bilet bedelinin iki katı iade
- Adana’da bir atık arıtma tesisinde yangın
- BALKAN | AB ülkeleri, Ukrayna için “ortak silah alımı” seçeneği konusunda ortak bir anlaşmaya vardı.
- ESK: Seçimlere 36 parti katılacak
- Cumhurbaşkanlığı adayı Kılıçdaroğlu: HDP’yi tabii ki ziyaret edeceğim
- BALKAN | AB’den yasa dışı göçle mücadele için 4 maddelik eylem planı
- İçişleri Bakanlığı 61 Maddelik Seçim Genelgesi