G20 zirvesinden geriye kalanlar: silahlı barış ve Rusya karşıtı ittifakta çatlaklar

Dünya silahlandı. Dünya Ekonomisi, Büyük Durgunluk (2007-2009) ve Covid-1921. yüzyılın krizlerini, savaştan sonra birçok yönden tüm dünyayı etkileyen Rus-Ukrayna savaşıyla yaşamaya devam ediyor. Ardı ardına gelen krizler, tarihin mirasına karışıyor.

Putin, 2011’de yürürlüğe giren yeni START silahsızlanma anlaşmasını askıya aldığını duyurdu. Bu anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasındaki son aktif silahsızlanma anlaşmasıydı. Sözleşmesi Şubat 2026’da bitiyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı, anlaşmanın askıya alınması nedeniyle Rusya’nın anlaşma hükümlerinin ötesine geçen nükleer silah konuşlandırma niyetinde olmadığını söyledi.

Ocak ayının sonlarında, İran’ın İsfahan kentine düzenlenen bir insansız hava aracı saldırısı, İran’ın silahlanma çabalarına ilişkin uluslararası gündemi karıştırdı. Kuzey Kore geçtiğimiz günlerde altı nükleer silah testi gerçekleştirdi.

İran ve Kuzey Kore’nin nükleer silah stratejileri uzun süredir biliniyor. Ancak ABD-Rusya ilişkilerinin bozulması ve Rusya’nın START Antlaşması’nı askıya almasından bu yana Çin’in silahlanma stratejileri farklı bir perspektiften ele alınmaktadır. Çünkü Çin, kendisini ABD ve Rusya ölçeğinde silahlandırmaya karar verdi.

Olaylar Japonya’yı da etkiledi. Japonya, savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılasının %2’sine çıkaracak. Zira Japonya, bölgede görülen silahların emsalsiz olduğuna dikkat çekiyor. 1950’lerden bu yana ilk kez Japonya’nın planlanan savunma harcaması düzeyi bu ölçekte tahsis edildi.

2021 itibariyle ABD, gayri safi yurtiçi hasılasının %3,29’unu savunma harcamalarına ayırdı. Çin ise %1,23’lük pay ayırdı. Çin’in savunma harcamaları, bölgesindeki toplam savunma harcamalarının %43’ünü oluşturuyor.

Silahlanmanın küresel olarak hızlanması, mutlaka sıcak çatışmaların olduğu anlamına gelmez. Tarih, silahlanma yarışının uluslararası ilişkilerin bir stratejisi olarak kabul edildiği, ancak silahlanma süreçlerinin sıcak bir çatışmaya dönüşmediği birçok örneği biliyor.

24 Şubat’ta Rus-Ukrayna savaşının ilk yılı sona erdi. Hem yukarıda anlatılan silahlanma süreci hem de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, son yıllarda uluslararası siyasi ve ekonomik güç savaşlarının sonucudur. Ancak Rusya-Ukrayna savaşı, tüm iş süreçleri arasındaki küresel siyasi ve ekonomik dengeleri en güçlü şekilde etkileyen olay olarak başka bir yere konumlanmıştır.

Covid-19 krizinin başta enerji ve gıda sektörleri olmak üzere tedarik zincirlerinde yol açtığı aksaklıklar, Rusya-Ukrayna savaşı sayesinde kısmen toparlandı. Kırıklar, zaman zaman arz güvenliğini tamamen ortadan kaldıran noktalara da ulaşabilmektedir. Bu nedenle, küresel yüksek enflasyon sorununun üstesinden gelmek zorlaşmaktadır. Rusya-Ukrayna savaşı uzayıp küresel ekonomik sonuçları devam ettikçe, bazı ülkelerin Rusya karşıtı ittifaka verdiği destek zayıflama eğilimi gösteriyor.

Savaşın küresel olumsuz ekonomik sonuçlarıhariçözel G20 ülkelerinin ekonomik sıkıntıları cehalet tutumu zorlaşıyor Öte yandan, gelişmekte olan ülkeler borç çevirme baskısı savaşın karmaşıklaştırdığı ekonomik koşullarla artar.

25 Şubat’ta Hindistan’ın Bangalore kentinde G20 ülkeleri Ekonomi ve Maliye Bakanları toplantısı yapıldı. Bu toplantının arifesinde, G7 ülkeleri Rusya’ya karşı bir dizi yeni yaptırım açıkladı. G7 seviyesinde Rusya’ya karşı yakın bir ittifak varken, G20 seviyesinde bir ittifak zayıflıkları ortaya çıkarıyor.

Hindistan’daki görüşmenin sonuç metnini doğal olarak ne Rusya ne de Çin imzalamadı. Kasım 2022’de Endonezya’da düzenlenen G20 toplantısında çoğu üye, Rusya’ya karşı Hindistan’daki son toplantıdan daha sert bir tavır aldı.

Rusya’ya karşı sert duruşun zayıflamasının iki ana nedeni var. Birincisi, savaşın uzamasıyla birlikte Ukrayna’ya sağlanan mali destek arttı. İkincisi, savaşın dünya ekonomisi üzerindeki doğrudan ve dolaylı ekonomik etkisinin olumsuz sonuçları.

G20 içindeki zorlu ekonomik ilişkiler, Rusya konusunda ortak bir pozisyon geliştirmenin zorluğunu açıklıyor. Örneğin Rusya, Hindistan’ın ana enerji ve askeri teçhizat tedarikçisidir. Hindistan, Rusya ile yakın ilişkisi sayesinde enerji savaşının yarattığı tedarik zinciri aksamasında köprü kurarken, Rusya’yı da bu savaşta finanse ediyor. Öte yandan, Hindistan’ın en büyük uluslararası ticaret ilişkisi ABD iledir. Hindistan, Rusya ve ABD ile ilişkilerinde denge kurmakta zorlanan ülkelerden biri. Bu nedenle Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmayı “savaş” olarak adlandırmaktan çekiniyor.

Savaşın küresel olumsuz ekonomik sonuçları, ABD’nin diğer G20 ülkelerinin ekonomik zorluklarını görmezden gelen duruşuyla daha da kötüleşiyor. Öte yandan, savaşın karmaşıklaştırdığı ekonomik koşullar nedeniyle gelişmekte olan ülkeler üzerindeki borç çevirme baskısı artıyor. G7 ülkeleri enflasyonla mücadele için sıkılaştırıcı para politikasının şartlarını oluştururken, bu politikanın gelişmekte olan ülkeler açısından G20 düzeyindeki sonuçları daha yüksek enflasyon, daha yüksek faiz oranları ve daha düşük büyüme oranlarıdır.

İki dünya savaşının çıktığı Avrupa, 1989 yılında İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en önemli köklü değişimi yaşadı. Büyük değişim rüzgarları Berlin Duvarı’nı yıktı, Demokratik Almanya ile Batı Almanya’yı birleştirdi ve kıtadaki haritaları değiştirdi. Rusya-Ukrayna savaşı, iki dünya savaşının ardından kalıcı bir barışa ulaşmak için yüksek bedeller ödeyen ve zorlu bir barış dengesiyle karşı karşıya kalan Avrupa’yı da derinden etkiledi. Birçok ülke gibi Avrupa da askeri savunma alanında ekonomik bedeller ödeyerek uyanmak zorunda kaldı. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra askeri olarak sessiz kalmak zorunda kalan Almanya, sessizliğini bozan kararlar almaya başladı.

Dünya silahlandı. Küresel ekonomi, Büyük Durgunluk (2007-2009) ve Covid-19 sonrası tüm dünyayı büyük ölçüde etkisi altına alan Rusya-Ukrayna savaşı ile 21. yüzyılın krizlerini yaşamaya devam ediyor. Ardı ardına gelen krizler, tarihin mirasına karışıyor. Bu etki altında rejimler renk değiştirir ve yıllar sonra dünya yeniden köklü değişimlere uğrar.

Hindistan’daki G20 toplantısı, küresel ölçekte bir fay haritası sundu. Tam da Türkiye depremle ilgili hatalarına odaklanmışken.

İlginizi Çekebilir