Derrida, “demokrasi” yerine “demokrasi yolda” demeyi tercih etti. Yani hiç gelmedi, belki de hiç gelmedi ama gelmesi için mücadele edilmesi gereken bir kavram olarak. Belki de bizim sorumluluğumuzdur…
Türkiye’de insanlar demokrasiyi sandıkla özdeşleştirdikleri için, seçimlerin yapılmasını demokratik bir ülke olduğumuzun göstergesi olarak kabul etmiş görünüyorlar. Hatta tek partiden serbest seçime geçtiğimizde Menderes’in Demokrat Parti diye anılan partisine halk arasında “Demirkırat” denildi. Amblemi demir grisi bir attı.
O günden bu yana serbest seçimler konusunda geri adım atılmazken, demokrasi anlayışında hala bir boşluk olduğunu düşünüyorum. Öyle bir demokrasi anlayışımız var ki, sadece seçim yapılıyor. Ancak dünyada, “temsilcilerin” seçilmesi ve serbest seçimler yoluyla parlamentonun oluşturulması bir yana, insanların doğrudan kendi kararlarıyla yönlendirilebildiği yeni demokrasi modelleri ortaya çıktı. Ama ne yazık ki, bu değişiklikler benim güzel ve ıssız vatanıma henüz gelmedi.
Dünden beri milletvekili adaylarını konuşuyoruz. Bilinen aday listeleri YSK’ya sunuldu. 14 Mayıs’ta yapılacak “serbest seçimlerde” milletvekili seçecek miyiz sizce? Öyle derler ama doğru değil. Demokrasimizdeki pek çok şey gibi, bu da doğru değil. Bu işlemler partilerimizin “yetkili kurullarında” yürütüldü. Bazıları doğrudan parti liderleri tarafından. Yani bir grup parti yetkilisi ya da doğrudan bir lider kimi seçmemiz gerektiğini biz seçmeden önce belirledi. İşte bizde böyle bir demokrasi var.
Milletler İttifakı iktidara geldiğinde, “genişletilmiş bir parlamenter demokrasiye” geçeceğiz. Nasıl görünüyor? Ama bu değişiklik “siyasi partiler kanunu”nu kapsıyor mu bilmiyorum. Ama olsaydı duyardık. Ama milletvekilliği seçimlerinde demokrasi çalışmıyorsa, parlamentoda neden çalışsın? Gerçekten işe yarıyor! Serbest seçimle seçilen milletvekillerinin mecliste özgürce fikir beyan edemediklerini kendi deneyimlerimden biliyorum.
Ama biz parlamentoda demokrasiyi başlatamıyorsak, ülkede neden çalışsın? Yine de çalışmıyor. Gücün gücünün nasıl gerçekleştiğini görün. Bir kişi yaklaşık 85 milyon kişi adına karar verebilir. Bir avuç insan dışında kimsenin umurunda değil. Herkes böyle gelip gidiyor gibi.
Bu yüzden radikal bir şeyler yapmalı ve toplumu demokrasinin gerçekte ne olduğu hakkında düşündürmeliyiz. Demokrasi bir yönetim biçimi değil, bir zihniyet meselesidir. Her düzeyde alınacak kararların müzakere, tartışma ve mümkünse uzlaşma yoluyla alınması gerektiği ve belki de en önemlisi herkesin alçakgönüllü olması ve birbirine güvenmesi ve hayatın birlikte inşa edilmesi gerektiği anlatılmalıdır.
Bu seçim öncesi ortamda, bir kez daha hatırlamakta fayda var ki, bizim “partiler yasamız” ile ancak diktatör partilere sahip olabiliriz. Bizim siyasetimiz de alayların, güç gösterilerinin ve açgözlülük öğretilerinin garip bir arenası haline geliyor. Buradan demokrasi yükselemez ve halkımızın gerçek talepleri burada parlamentolara yansıtılamaz. Ancak bu, kamu kaynaklarının kullanımı açısından bir avuç ayrıcalıklı ve güçlü oyuncunun bu alanı doldurmasına olanak tanıyor. Uzun yıllardır sahip olduğumuz şey bu. Bu nedenle Türkiye’de ilk yapılması gerekenin anti-demokratik yöntemleri ortadan kaldırmak olduğunu düşünüyorum. Demokrasinin bir güç simgesi olmadığını anlatmak için “Demirkırat”.
Ünlü Fransız düşünür Derrida, “demokrasi” yerine “gelecek demokrasi” demeyi tercih etmiştir. Yani hiç gelmedi, belki de hiç gelmedi ama gelmesi için mücadele edilmesi gereken bir kavram olarak.
Belki de bizim sorumluluğumuzdur…
İlginizi Çekebilir
- Milli Eğitim Bakanı Özer: Öğretmenlerin zorunlu çalışma görevleri ertelendi
- Ülkenin kurtuluşu seccade | Haber sitesi PolitikYol
- Bu adamlar nasıl gidiyor? | Haber sitesi PolitikYol
- İYİ Parti İstanbul İl Başkanı’nın idamına ilişkin Erdoğan’dan açıklama: Erdoğan’ın hayatında böyle bir adaletsizlik görülmedi
- Instagram’ın kurucularından yeni bir sosyal medya uygulaması: Artifact
- Kartal İmam Hatip Lisesi Mezunu Kemal Kılıçdaroğlu’na Açık Mektup: Helal Davetinizi Kabul Ediyoruz
- İstanbul ve Ankara’da FETÖ operasyonu: 11 kişi gözaltına alındı
- BALKAN | Trabzonspor Teknik Direktörü Nenad Bielica: Antrenman dönemini iki hazırlık maçıyla kapatacağız.
- Zorlu İYİ sözcüsü: Akşener, iki CHP’li belediye başkanına başkan yardımcısı olma teklifinde bulundu
- Maltepeli kadınlar 8 Mart’ta Hatay/Defne’de.