Her çağın düşmanı olun | Haber sitesi PolitikYol

Muhalif olmak bir düşünce biçimidir; Ortam ve konu ne olursa olsun aynı şekilde çalışmaya devam eder. Hakim görüş değiştiğinde, onunla değişmez. Farklı ve zıt açılardan bakma yeteneğini sürekli korur.

Bugünlerde ülke gündeminde en çok kullanılan iki kelimeden biri “deprem”, diğeri ise muhtemelen “muhalefet” kelimesi. Özellikle siyasi gündemin bu kadar hareketli olduğu bu günlerde herkes muhalefet cephesine bakıyor ve seçimlerde bir sonuç elde edip edemeyeceklerini merak ediyor. Bu anlamda “muhalefet” ve “muhalif olmak” kavramları, muhalefet olmasa da altın günlerini yaşıyor desek abartmış olmayız.

Peki “muhalefet” veya “muhalefet” nedir? Bu iyi birşey? Muhalefetin tek amacı iktidarı ele geçirmek mi? Yoksa bunun dışında başka işlevleri de var mı? Taşları çalıştıran, işleri yavaşlatan bir yapı olarak ülkeler için bir avantaj ya da sorun var mı? Elbette konuyla ilgili sorular çoğaltılabilir ama sanırım sorunumu anlattım. Bugün muhalefet ve muhalefet kavramlarını tartışmaya çalışacağım.

Arapça kökenli olan muhalefet kelimesi Türkçede “zıt, zıt, zıt” anlamlarında kullanılmaktadır. TDK sözlüğünde muhalif, “bir görüşe, düşünceye veya davranışa karşı çıkan veya bunlarla çelişen kişi” olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla “düşman” olmak, doğası gereği “bir şeye” karşı olmak demektir.

Genel olarak, muhalefet toplumda çok popüler bir kavram değildir. Her zaman iyilikleri engellemeye çalışan, güç kazanmaya çalışan ama başarısız olan, bir şey yapmaktan çok yıkıma yol açan bu kavram, biraz beceriksizlik ve beceriksizlikle eş anlamlı ve bu anlamda çok da olumlu bir anlam taşımıyor gibi görünüyor. itibar. Acıma ve öfke arasında bir duyguyla bakılan, gözle görülür bir yapı diyebiliriz.

Aslında muhalefet kavramı (“muhalefet”) düşünce, bilim ve mantık sisteminde çok prestijli bir yer tutar. Örneğin bir düşüncenin, tezin veya fikrin doğruluğunu ispatlamaya çalışırken en önemli dayanaklarından biri karşıt fikirlere, tezlere (antitezlere) ve fikirlere karşı direncidir.

Bir tez, tüm çürütme girişimlerine karşı koyabiliyorsa, kendisine yöneltilen eleştirilere mantıklı bir yanıt verebiliyorsa ve antitezlerini çürütebiliyorsa bu tezin geçerliliğinden söz edebiliriz. Bu anlamda aslında bir fikrin, görüşün, tezin geçerliliği ve dolayısıyla itibarı için zıt (zıt) fikirlerin, görüşlerin ve tezlerin var olması ve onunla etkileşim içinde olması gerekir.

Tezle çelişen bir görüş, düşünce veya tez yoksa veya var olmasına izin verilmiyorsa, o fikir, düşünce veya tezin geçerliliğinden/geçerliliğinden söz edilemez ve inandırıcılıkları olmaz.

Bu anlamda muhalefet, en baskın ve baskın görüş karşısında bile her zaman karşıt duran ve farklı bir açıdan bakan bir niteliğe sahiptir. Bir anlamda ters yönde akan sudur. Klinik psikolog Hilal Bebek, Out of the Circle*: adlı kitabında şu noktalara vurgu yapıyor:

“Anlaşmazlık, tezin antitezidir. Yıkıcı gibi görünse de diğer kutba hayat veren diğer kutuptur. İktidar bunu kanıtlamak için veri toplarken, muhalefet bunu çürütmek için veri topluyor. Bu sayede toplum, çarpıtılmış verilere rağmen ayakta kalabilen gerçekler aracılığıyla gerçeğe yaklaşabilir. Bilimsel gerçekler için durum böyledir: hayatta kalan fikirler, verileri tahrif etmek ve doğrulamakla birlikte gerçeğe işaret eder.

Bu anlamda muhalefet, sürekli soru sormak demektir. Sorunun cevabı ne olursa olsun soruları reddetmemek, cevaplardan korkmamak, korkmamak demektir. İktidarın, tezlerin ve iktidardakilerin söylediklerine dönüp bakabilmek, onlardaki boşlukları, hataları, tutarsızlıkları görmeye çalışmaktır.

Gölgelere bakmak, azı görmek, küçük fırsatlar aramak, anormal olanı kabul etmek, tahrif edici veriler aramak demektir. Muhalefet sordu: “Normdan herhangi bir sapma var mı?” Sormak, başka bir kutup aramak demektir. Karşıt akıl sürekli farklı -hatta zıt- yönlerden bakar ve farklı görüşler ve antitezler üretir. Prensip olarak tezi çürütmeye çalışıyor ama kendisi utanmıyor ve hatta memnun değil. Diyalektik akışta meselenin yenilenmek ve yenilenmek olduğunu bilir. Böylece etkileme, tahrif etme ve doğrulama yoluyla gücü gerçeğe yaklaştırmaya çalışır.

muhalif kişi; İnancından veya inançsızlığından, ideolojisinden veya geleneğinden, siyasi veya ideolojik görüşünden, her şeyden şüphe eden odur. Bu anlamda yerleşik düzene, anlayışa ve hakim zihniyete karşıdır.

Muhalif, inançlarından/ideolojisinden şüphe duyan, okulda bir teoriyi eleştiren öğrenci, devlete karşı çıkan vatandaş, aile/toplum içinde çevresi ile çatışan insan, iş hayatında hakkını savunan işçidir. sokak. . Her şeyden önce kendine şu soruları sorabilen kişidir: Doğru mu düşünüyorum? Hayatın gerçekleriyle örtüşüyor mu? yanılıyor olabilir miyim? Başka bir gerçeklik mümkün mü?

Muhalif, eleştirdiği sorunları kendi içinde arayan, bulan ve düzelten kişidir. Sistemin ve özellikle kendi inanç/düşünce sisteminin kör noktalarını, hatalarını ve eksikliklerini görmeye çalışan insandır. Yine yazarın ifadesiyle iç sesi “O kadar emin olma!” – Başka bir açıklaması olabilir mi? kendine sorabilen insandır.

Peki yaşadığımız hayatta karşımıza çıkan bazı muhalif kişi, kurum ve düşünceler bu tanıma uyuyor mu? Uymuyorlarsa ne denir?

Böyle bir karşıt tavır ya da karşıtlık anlayışına günlük hayatımızda çok sık rastlamadığımız açıktır. Bu nedenle “muhalefet” kavramı pek sevilmez, hayatı ileriye ve güzelliğe doğru yönlendirmede fazla etkisi ve gücü yoktur. Bu durumun pek çok nedeni varken, belki de en temel nedeni, muhaliflerin veya muhalif bir zihniyetin olması gereken “muhalefet pozisyonu”ndan uzak konumlanmış olmaları ve kendilerini “iktidar hastalığı”ndan kurtaramamaları. tartışıldı.

H. Bebek bu karşıtlık türüyle ilgili olarak “yanlış karşıtlık” tanımını kullanır. Buna göre yalancı (sahte dediğim gibi – MCO) Muhalefet her şeye kayıtsız şartsız karşı çıkmaktır. Bu tür bir muhalefet ilk bakışta hükümete yönelik gibi görünse de kökleri aşağıdaki hükümettedir. Sahte muhalefet aslında gücün gizli bir simetrisidir. Buradaki muhalefet bir zihniyet değil, iktidarı ele geçirmek için kullanılan bir stratejidir. Eleştirme hakkını sadece kendi ideolojisini iktidara getirmek için kullanır. Fırsatını bulunca muhalefeti bırakıp iktidar zihniyetine bahse girer. Sahte muhalefet, muhalefet kisvesine bürünmüş bir iktidar zihniyetinden başka bir şey değildir.

Ancak muhalefet fikirlere ve içeriklerine göre değişmemeli. Bağlam ve ölçekten bağımsız olarak yaklaşımı aynıdır; eleştirel, sorgulanabilir ve bilimsel olmaları beklenir. Muhalif zihnin amacı, fikirler arasında bir diyalektik oluşturmak ve iyiye/gerçeğe/gerçeğe ulaşmaktır.

Muhalif olmak bir düşünce biçimidir; Ortam ve konu ne olursa olsun aynı şekilde çalışmaya devam eder. Hakim görüş değiştiğinde, onunla değişmez. Farklı ve zıt açılardan bakma yeteneğini sürekli korur. Sahneye beyaz gelince siyah taraftan, siyah çıkınca beyaz taraftan bakar. Hakim olan görüşten, anlayıştan veya gücün renginden bağımsız bir görüş halidir.

Muhalefet fikirlere ve içeriklerine göre değişmemeli. Bağlam ve ölçekten bağımsız olarak yaklaşımı aynıdır; eleştirel, sorgulanabilir ve bilimsel olmaları beklenir.

Bu bakımdan iktidar ile muhalefet arasındaki diyalektiğin hayati önemde olduğunu söyleyebiliriz. Her çağın hasım olamayacak gizli bir güç aklı vardır ve bu niyet sırası geldiğinde görünür hale gelir. Sahte muhalefetin olduğu ülkelerde yaşananlar aslında biri apaçık, diğeri gizli iki güç arasındaki mücadeleden başka bir şey değil.

Doğruya, doğruya, güzele ancak tez-antitez, kuvvet-karşıtlık, görüş-karşı-görüş ikileminin samimi ve samimi diyalektik tavrıyla ulaşabiliriz. Böyle bir karşıtlık tavrıyla gelişmeye dayalı bir anlayış yoksa, hakim anlayışla yanlış karşıtlık bir araya gelerek iyiliği, güzelliği, doğruyu birlikte yok etmektedir. Bu konuda hakim olan anlayış, inanç, düşünce, teori vb. düşüncelere, antitezlere, karşıt görüşlere, tartışmalara ve çürütmelere izin verilmeyen toplumlarda hakikatin yaşama şansı yoktur.

Çoğu toplumun hükümetlerin bu baskıcı yaklaşımlarından şikayetçi olduğunu biliyoruz. Ancak en azından muhalif yapılar sahte bir muhalif anlayıştan gerçek bir muhalif anlayışa geçmelidir.

Bu kalıcı ve kalıcı bir muhalefet pozisyonu demektir. Mevcut muhalefet iktidara gelirse ona karşı direnin; Acılı ama saygın bir hayatın kuralı bu olsa gerek… Sözleri biraz değiştirirsek MF…: Sonunda hep muhalefet vardır, ömür boyu muhalefet…

İlginizi Çekebilir