İnce politika raporları | Haber sitesi PolitikYol

Ebette Inse’nin adaylığı da tarihi bir sorumluluk olacaktır. Seçimler tehdit altındaysa ve ikinci tura gidilirse bu yükten kurtulmak mümkün olmayabilir. Ayrıca İnce’ye destek verecek gençlere ve seçmenlerine de hatırlatmak gerekiyor.

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine sayılı günler kaldı. Siyasi arenada saflar sıkılaşmaya devam ediyor. Türk demokrasisi hakkında altın harflerle yazılacak altı tablo, aynı zamanda farklı demokrasi fikirlerini bir araya getirmenin de önemli bir örneği olacak. Eminim ki önümüzdeki yıllarda bu konuda bilimsel araştırmalar yapılacaktır.

Halk Birliği’ndeki durum da şaşırtıcı. Koalisyonlardan şikayetçi olan ve bunu seçmene temsil eden Halk Birliği ilginç hamleler yapıyor. Dava Hüda-Par’ın elini sıktı. Yine Refah Partisi vb. ile el sıkıştı. El sıkıştıkları partilerle ellerinde kanlı bıçaklar olduğunu ve bu partilerle asla anlaşamayacaklarını defalarca belirtmelerine rağmen…

İnce siyasi hesaplar elbette bunu gerektirir. Birkaç hafta içinde bu saflar temizlenecek ve Türkiye yeniden iki kutuplu hale gelecek: “Bizden olanlar ve bizden olmayanlar.” Ne kadar sıkıcı ve garip… Ancak seçimden sonra bu insanların hepsi aynı kaderi paylaşacak, aynı havayı soluyacak, aynı ekmeği paylaşacak. (tabi bulursak) Tekrar.

Elbette siyasetin ince hesabı bununla sınırlı değil. Ne Kılıçdaroğlu ve Erdoğan cumhurbaşkanlığı adaylığı için yarışıyor. Bir de Muharrem İnce var. Rodina partisi, aldığı karara dayanarak İnce’yi cumhurbaşkanı adayı olarak açıkladı.

Tabii safların bu kadar yakın olduğu ve Millet İttifakı’nın zafere bu kadar yakın olduğu bir dönemde Muharrem İnce ile ilgili detaylar hesapları biraz karıştırıyor gibi görünüyor. İnce, gençlerin kendisiyle çok ciddi ilgilendiğini düşündüğü için, İnce’nin sempatizanları sosyal medyada boy göstererek tüm anketlerin yönünü değiştirir. Tabi bunun trollerin oyunu olduğunu da söyleyebiliriz. Çünkü iktidar kanadında bir trol ordusunun varlığını kimse inkar etmiyor.

Bu süreçte ne kadar farklı aday çıkarsa oylar o kadar bölünecek ve Kılıçdaroğlu’nun zaferi tehlikeye girecek. Ancak bana göre ülkenin %50’den fazlası şu anda mevcut hükümeti ve Erdoğan’ı asla istemeyecekleri bir noktada. Dünya çökerse halkın yüzde 50’si Erdoğan’a karşı olacak, bu anlamda Kılıçdaroğlu için bir avantaj. Ancak hala Erdoğan’a oy vermeyen ama Kılıçdaroğlu’na da oy vermeyecek bir kitle var. Bu kitle artık Muharrem İnce’nin etrafında toplanmıştır.

Tıpkı Meral Akşener’in “Kılıçdaroğlu’na hayatım boyunca minnettar kalacağım, dua edeceğim” dediği gibi ya da Ahmet Davutoğlu’nun “Erdoğan’a asla rakip olarak karşı çıkmayacağım, davaya ihanet etmem” dediği gibi Muharrem İnce bir keresinde : “Kılyçdaroğlu.” Bir rakip olarak ona asla karşı çıkmayacağım” dedi. Şimdi şartlar değişti ve aday olacağını açıkladı.

Ancak siyasi iletişim ve iletişim açısından İnce’nin takipçisi olarak İnce’nin bir hoca refleksiyle nabzını tuttuğunu, sinirlendiğini, rakiplerine ders vermek istediğini ama sonuçta aday olamadığını düşünüyorum. Çünkü hocanın genetiğinde var. Öğrencileri korkutur, sinirlenir, düşük not verir ama sene sonunda bu dersi geçer. (Üniversitede bazen öğrencilerime bunu yapardım. Allah beni affetsin)

Türkiye’nin umudu haline gelen ‘Altı Levha’ gibi demokratik bir oluşumun hayatını zorlaştırmayın. Amacınız bu modu değiştirmekse gelin ve bu amaçla toplanan Altı Tabloya değer katın.

Bu durumda tabi ki hem Altı Masa hem de Kılıçdaroğlu ne yapsın, Muharrem İnce nasıl davransın diye düşünüyoruz.

Öncelikle Muharrem İnce gibi deneyimli bir siyasetçiye bu seçimin hayati önem taşıdığını hatırlatalım. Anketler, İnce’nin partisinin yüzde 1-2 oy aldığını gösteriyor. İnce’nin aday olması halinde alacağı oy oranının yüzde 6-8 aralığında olacağı söyleniyor. Ayrıca Sinan Ogan ve Ahmet Özal gibi aday olduklarının açıklanmasıyla bu adayların toplam oy oranlarının %3-5 olduğunu varsayalım.

Bu oran, seçim sonuçlarının manipüle edilmesine yol açabilir. Çünkü muhalefet kanadı henüz seçimlerde yüzde 45’in üzerine çıkmayı başaramadı. Bu nedenle seçim, bir İBBB seçiminde olduğu gibi küçük bir farkla veya küçük bir farkla tehlikeye atılabilir. “Biz kazandık” Bu durumun şiddetle eleştirilemeyecek bir durum olacağı söylenebilir. Geçmişte bunlardan çok yaşadığımız için seçimi kaybettik.

Muharrem İnce’yi arayalım. Ülkenin bütün kurumları boşken, gençlerimiz adeta yurt dışında yarışır durumdayken, insanların ekmek ihtiyacı varken, onbinlerce insanımız depremde can verirken, milyonlarcamız evsiz ve ailesiz kalırken, adaletin ve hukukun kılıcı olduğu bir zamanda. güçlü olan adaylığından vazgeçsin.

Türkiye’nin umudu haline gelen ‘Altı Levha’ gibi demokratik bir oluşumun hayatını zorlaştırmayın. Amacınız bu modu değiştirmekse gelin ve bu amaçla toplanan Altı Tabloya değer katın. Siyasi hesabın varsa adaletle sorunun varsa 14 Mayıs’tan sonra hep birlikte tartışalım. CHP gibi büyük bir partinin mutfağında büyümüş, çok önemli sorumluluklar üstlenmiş bir siyasetçisiniz. Kılıçdaroğlu lehine istifa etmeniz sizi daha değerli kılacaktır.

İnce’nin adaylığı ile ilgili önümüzdeki günlerde mutlaka bir gelişme olacağını tahmin ediyorum. Muharrem İnce’nin sevilen bir hoca ve tecrübeli bir siyasetçi olduğunu düşünürsek adaylığını geri çekeceğine inanıyorum. AKP’nin kimlerle ittifak yaptığına dair son gelişmeleri görüyoruz. Bir araya gelme ihtimali olmayan partiler bir araya gelebilir. İnce gibi CHP’li büyümüş birine neden gelmesin?

Ebette Inse’nin adaylığı da tarihi bir sorumluluk olacaktır. Seçimler tehdit altındaysa ve ikinci tura gidilirse bu yükten kurtulmak mümkün olmayabilir. Ayrıca İnce’ye destek verecek gençlere ve seçmenlerine de hatırlatmak gerekiyor. Kazanamayan İnce’ye oy vermek ülke için tarihi bir fırsatı kaçırmak demektir. Kullanılan her oy bu açıdan değerlendirilmelidir.

İlginizi Çekebilir