Akşener’in partisi çok genç olmasına rağmen kemikleşmiş zihniyetini değiştirmeye çalışıyor. Solcu milliyetçi oyları da isteyen en büyük merkez sağ partidir. Siyasi kariyerinde mutlaka hesapları vardır. Ama daha çok yaptığı fedakarlıklar gibi.
İYİ Parti kendisini şöyle tanımlıyor. “Milliyetçi, kalkınmacı, demokratik ve siyasi yelpazenin merkezinde yer alan bir siyasi parti.” Meral Akşener, konuşmalarında sık sık bu kimliği vurgular. İYİ seçim çevresine bakınca bu tanıma uyuyor. Kamuoyu yoklamaları ve akademisyenler İYİ Parti seçmenlerini şu şekilde tespit ediyor. Çoğu milliyetçi, laik, özgürlükçü, adil, kadın, aylık geliri 30 bin lira, şehirli, demokrat.” Çoğunluktan bahsettiğimizde, bahsettiğimiz çekinceler doğrultusunda %48’e karşı %52 ve %45’e karşı %55 var.
4 yıldır partideyim. Bence bu tanımlamalar İYİ seçmenleri için çok doğru hatta kısmen üyeleri için de geçerli. Ancak delegelere bakarsanız çoğunluk MHP ağırlığına gidiyor. MHP’den kopan siyasetçiler İYİ Parti’yi kurdu. MHP’den genel merkez dahil ilçelere delege ağırlığı. Öte yandan İYİ seçmeninin yüzde 35’i CHP’ye, yüzde 25’i ANAP ve DYP’ye ait. Farklı bir parti geçmişiyle bu rakam %65’e ulaşıyor. MHP kökenli olanlar %35 seviyesinde.
Delegeler söz konusu olduğunda bu tablo tamamen değişiyor. MHP’nin delege içindeki ağırlığı yüzde 70’e ulaşıyor. Hatta Genel Merkez üzerindeki baskıyı da hesaba katarsak MHP delegesinin ağırlığı yüzde 90’a ulaşıyor.
2. Genel Kurul’dan sonra hem genel merkezde hem de il yönetimlerinde MHP’lilerin ağırlığı yüzde 60’a düştü. Üçüncü Genel Kurul seçimlerinde bu rakamın olağan seçmen düzeyi olan %35’e düşmesini bekliyordum. Aksine yerelde MHP’nin eski ağırlığı yeniden yüzde 70’e çıktı.
İşin garibi, diğer partilerden il yönetimi veya milletvekilliği adayları birdenbire MHP’lilerden daha sık MHP’ye üye oldular. İYİ parti toplantılarında MHP’lilerin elleriyle sürekli klasik “kurt başı” işareti yapması, diğer partilerden gelenleri endişelendiren bir hareketti. Partinin üçüncü genel kurulunda diğer partilerden gelenler ve daha önce bu işaretin rahatsız ettiği kişiler; En çok da bölge ve ilçe yönetimlerine başvuranlar ya da milletvekili adayları bu tabelayı koymaya başladı.
İYİ Parti beş yıldır var. Dolayısıyla beş yıl önce tüm delegeleri ve seçmenleri başka bir partideydi. Herkes İYİ Parti’ye gelirken ceplerinde CHP, ANAP, DYP, MHP gibi kimlik kartlarıyla geldiler. MHP’lilerin dışında kalanlar yanlarında getirdikleri kimlikleri ceplerinden çıkarıp dışarıda bıraktılar. Ancak MHP’li geçmişe mensup olanlar, MHP kimliklerini ceplerinde taşımakta ısrar ediyorlar. Çift kimlikleri var. Öte yandan, IIS partisinin kurucuları oldukları için, buna hakları olduğuna inandıkları için doğal olarak IIS partisi üzerindeki hakimiyetlerinden vazgeçmek istemiyorlar.
Üçüncü genel kurul öncesi çoğunluk il hükümeti seçimlerinde yaşanan gerginliğin sebebinin bu egemenlik kaygısı olduğunu düşünüyorum. Esasen seçim, MHP kimliklerini sıralarına bırakıp ceplerinde taşıyanlar arasındaydı. Diğer parti örgütleri bu iki grup içinde kendilerine yer bulmaya çalıştılar. MHP kimliğini masalarında bırakanlar doğal olarak İYİ Parti kimliğini daha çok özümsemiş delegelerdir.
Ancak gerçek parti kimliği, İYİ kişiliği ve kültürü partiye hakim değildir. Daha önce herhangi bir partiye bağlı olmayan ve ilk kez IIS partisine üye olanlar, IIS partisine üye olduklarının daha çok farkına varırlar ama biraz işin içine girince şaşırırlar ve ayrılırlar.
IPA’da deneyime sahip delegelerin vizyonu IPA’dan kurtulamaz. “En milliyetçi biziz” kanaatiyle iktidarda olmasak da, İçişleri, Savunma ve hatta Adalet Bakanlığı bile tehditlere karşı vatanı korumanın yeterli olduğu anlayışına sahipler. yönetimimiz altında.
Ve sürekli birbirleriyle konuştukları için oylarının belirleyici olabileceğini düşünüyorlar. “CHP bize karışıyor. CHP olmazsa yüzde 20 oy alırız diyenler var. İnanamıyorsun değil mi? İnan bana. İYİ Parti seçmeninin potansiyelinin %20’sine değil %40’ına ulaşabilir ama şimdi değil, senin kafan, senin vizyonsuzluğun değil.
Vatandaşın gözünde İYİ’nin en güçlü kası Meral Akşener’dir. Tüm gücüyle iktidara gelmek için partisini merkez sağın liderine dahil etmeye çalışıyor. Etrafında harika bir ekip kuruyor. Ama tabii ki çok zor. Akşener olmasaydı Bilge Yılmaz, Yumit Özlale, Bahadır Erdem, Yılmaz Durmuş gibi değerlerin partide kalma şansı olmazdı. Delegeler asla onları ne milletvekiline ne de bakanlığa götürürler. Delegeye hakim olan partililerin vatandaş nazarında hiçbir önemi yoktur. Meral Akşener olmasaydı ISI’ya alabilecekleri oyların %3’ü geçmeyeceğini düşünüyorum.
Vatandaşın gözünde İYİ’nin en güçlü kası Meral Akşener’dir. Tüm gücüyle iktidara gelmek için partisini merkez sağın liderine dahil etmeye çalışıyor. Etrafında harika bir ekip kuruyor. Ama tabii ki çok zor.
Akşener’in vizyonu eninde sonunda partiye hakim olacaktır. İYİ Parti kendi kültürünü oluşturacak. Ama zaman alır. Parti kurulduğundan bu yana seçimlerden başını kaldıramadı. Kervan yola doğruldu.
CHP’li Kılıçdaroğlu’nun klasik anlayışı: “Biz en çok Atatürkçüyüz. Muhalefette kalacağız ama vazgeçmeyeceğiz” diyerek direnişi kırmaya çalışıyor. CHP sağdan soldan tüm Türk siyasi yelpazesinden oy alacak bir pozisyon almaya çalışıyor. Yıllarca süren inadı ve kemikleşmiş delegeleri kırmak kolay değil.
Akşener’in partisi çok genç olmasına rağmen katı zihniyetini değiştirmeye çalışıyor. Solcu milliyetçi oyları da isteyen en büyük merkez sağ partidir. Siyasi kariyerinde mutlaka hesapları vardır. Ama daha çok yaptığı fedakarlıklar gibi. Örneğin, ikinci dönem parlamentoya girememe riskini aldı.
Elbette Akşener, partinin kimliğini oluşturmaya ve iktidara getirmeye çalışırken de hatalar yapıyor. Bence Ömer’in Yolu projesi büyük bir hataydı. AKP ve MHP’li seçmenleri İYİ Parti’ye çekmeyi amaçladı, ancak sert seçmenleri harekete geçiremedi ve seçmenlerini partiden uzaklaştırdı. Hemen fark ettiler ve bu projeden uzaklaştılar.
Sonra “masadan kalkıp geri dönme” sıkıntıları vardı. Evet sonunda bu sorundan sonra Milletler İttifakı güçlendi ama IRS partisi çok yoruldu. Akşener bu isteğinde çok haklıydı. Masayı kırmadan, masa komşularına hakaret etmeden bu talebi kabul edebilirdi. Ve bu anlık bir sıkıntı değildi. Masadaki toplantıdan yaklaşık yirmi saat sonra gerçekleşti. MHP tecrübesi ile delege olma hamlesiydi sanırım. Onların büyük desteğini aldı ama ISI partisi olduğu için ISI’ye gelen seçmenlerin çoğunu kırdı. Seçmenlerden ve üyelerden sert tepki geldi.
Akşener masaya döndü ama böyle bir tepki dönüş kararını büyük ölçüde etkiledi. Masaya döndüğünde bu kez MHP kimliklerini masalarında değil de ceplerinde taşıyanlardan isyan çıktı. Parti tarafında ayrılıklar ve kırgınlıklar vardı. Güç beklentisi bu tepkiyi sınırladı. Meclis’teki kurşun geçirmez konuşması yine milliyetçi seçmenleri hedef aldı ve o seçmenler etkilendi. En son meclis listeleriyle yeniden alevlendi.
Şu anda taşlar yerinde. Akşener ve nitelikli çalışan ekibi, partinin iktidara gelmesiyle gündem oluşturmaya başlarsa; İYİ Parti, Akşener’in diğer kimliklerden sıyrılarak oluşturmaya çalıştığı İYİ Parti kimliğini sindirmeye ve en büyük merkez sağ parti olma yolunda hızla ilerleyecektir. Akşener’e ve Milli İttifak’a ilk günden Türkiye’nin geleceği olarak inandım. inanmaya devam edeceğim.
İlginizi Çekebilir
- III. parti, vekil listesini saat 14.00’te ESC’ye sunacak.
- Microsoft, insanları Chrome yerine Edge kullanmaya teşvik ediyor
- Demirtaş’tan Akşener’e açık mektup: Sizin hakkınız olan müzakereler neden HDP’nin hakkı değil?
- DASK deprem bölgesi için avans ödemeye başladı
- Depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 44 bin 218’e yükseldi.
- 2023 seçimlerinin anahtarı kadınların ve gençlerin elinde
- Göller Bakanı: Afet bölgemizden atama talep eden 4,97 öğretmen ve personele atama yapıldı
- Snapchat’ten yeni üretken yapay zeka özelliği: My AI Snaps
- CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun avukatı cumhurbaşkanına hakaretten beraat etti
- OpenAI: “Yapay zeka uluslararası bir kuruluşa tabi olmalı”