Hemen söyleyelim; Felaketin gerçek resmini incelerken, geleceğin inşasında çözümün ilk adımı, anayasal bir hak olan güven içinde yaşamak için içtihadın tüm kurum ve kurallarıyla işlemesidir.
Bugün sıkıntının 14. günündeyiz. Sabır, dua, dayanışma ve birbirimize sarılmayı istemeye devam ediyoruz. Sivil toplum olarak bir bütünüz. Gelin birlikte bir hayat kuralım. Değerlerimize göre yaşayacağız. Dürüstlükle, adil kararlarla, iyi niyetle, samimiyetle, uyumla. Sevgiyle, ilgiyle, güvenle, özenle… Afetler, mucizeler ve çekişmeler arasında gelecek hayatın birliğine dair usulden bahsediyoruz. Soru, gerçek adalet sorununun merkezinde neyin doğru olduğudur; Neyi ve nasıl uygulayacağız? Bugün ekmek ve su gibi bir yaşam kaynağıdır; hukuk ve adalet. Nedensel ilişkiyi doğru kurmak ve nedensel ilişkiyi anlamak önemlidir.
Hemen söyleyelim; Felaketin gerçek resmini incelerken, geleceğin inşasında çözümün ilk adımı, anayasal bir hak olan güven içinde yaşamak için içtihadın tüm kurum ve kurallarıyla işlemesidir.
Bu topraklar bizim! Bu güzel ülke, Mimar Sinan’ın doğum yeridir… Bu güzel ülkede, tüm kurallarıyla uyulması gereken dünya standartlarında bir deprem yönetmeliği vardır ve uygulanması takip edilmelidir. Sedat Hakkı Eldem’in özellikle üzerinde durduğu ve üzerinde durduğu Türk Evi geleneğinin mimari düşünce geleneği vardır. Bu güzel memlekette Hakimiet Milliye gazetesinin 01/15/1932 tarihli sayısında görmekteyiz ki, tüm duvarcılara, betonarme işçilerine, kiremitçi ve kiremitçilere imtihandan sonra sertifika verilmiştir. Mimar Seda Özen Bilgili’nin paylaştığı gazetenin bir nüshasına göre, o dönemde yetkili mimarlar ve müteahhitler inşaatçılara ruhsat veriyordu. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında bile iş gücünün niteliğine ve niteliklerine, yetkinliğine büyük önem veren, çağdaş uygarlık hedefleri için gerekli ve önemli adımların şevkle ve toplumsal uzlaşmayla atıldığı bir anlayış görüyoruz. Bugün tüm bu birikimle, hukuk devletinin ciddi bir şekilde uygulanmasını talep etmemiz ve bu talepte ısrarlı olmamız gerektiği açıktır.
Nihai olarak ancak, bağımsız ve tarafsız bir yargı, can ve mal güvenliğini sağlamak için devletin tüm yükümlülüklerini yerine getiren, her kurum ve kuralıyla hukukun üstünlüğünü gözeten bir zihniyet ve yakınlık ile ancak birlikte yeniden hayata döndürebiliriz. bilime.
KAMU YARARI
Anayasa Mahkemesi, kamu yararını kanun önünde eşitlik ilkesinin ihlalini ortadan kaldıran bir unsur olarak görmektedir. Adil ve eşitlikçi kararlar, demokrasinin tüm kurum ve kurallarının hukuka uygun işlemesini ve insanların bu güveni yaşamasını sağlamaya yönelik olmalıdır. demokratik yasal devlet; İnsanın haklarını yöneten, rantın üretilmesinden ve dağıtılmasından değil, görevinden sorumluluk alan bir anlayışın ifadesidir. Denetim kurumlarının ve meslek kuruluşlarının etkin olduğu, Türkiye insanının insan onuruna yakışır bir yaşam sürdüğü bir mekanizma hedeflenmelidir. Nihai olarak ancak, bağımsız ve tarafsız bir yargı, can ve mal güvenliğini sağlamak için devletin tüm yükümlülüklerini yerine getiren, her kurum ve kuralıyla hukukun üstünlüğünü gözeten bir zihniyet ve yakınlık ile ancak birlikte yeniden hayata döndürebiliriz. bilime.
Bir yaşam biçimi olarak üretken toplumun önünü açmak gerekiyor. Sektördeki iyi tasarım ve yönetimin iyi örneklerini değerlendirerek yasal koruma sağlamak gerekmektedir. Bu anlamda göç ve konut politikalarının değerlendirilmesi önemlidir. Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Ofisi’nin resmi verilerine göre Türkiye’de 2010-2021 yılları arasında sabit yatırımların dağılımında kaynağın %3,5’i beşeri sermaye, eğitim ve yatırım tercihlerinin 10 katı konut, inşaat ve yatırım tercihlerine ayrılıyor. beton. Ayrıca bu tür yatırımların son derece güvenli olması beklenirken, bir afet programının yürürlükte olması rasyonel düşünmenin bir gereğidir. Devlet insana, hukuka ve üretime yatırım yapmakla yükümlüdür. Kamusal yaşamda, her grubun onurlu bir şekilde yaşama hakkını ve bunu içeren düzeni amaçlayan bir siyasi uzlaşma olmalıdır.
BU AŞAMADA VURGULANMASI GEREKEN HUKUKİ GERÇEKLER:
BAĞIMSIZ VE OBJEKTİF YARGI ALANLARI: Öncelikle, Türkiye’nin Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan bir hukuk devleti olduğunu vurgulamalı ve kanunun bu maddesi kapsamında bağımsız ve tarafsız bir mahkemenin adil yargılanma hakkına dikkat çekmeli, tartışması teklife dahil edilemez. Açık olmakta fayda var; Yargının bağımsız ve tarafsız olduğu, kuvvetler ayrılığının olduğu ve mutlak adil yargılanmanın olduğu bir ülke olmalıyız. Bağımsız ve güvence altına alınmış, tarafsız ve adil yargılama ilkelerinin varlığı halinde, güvenlik hakkı yargı tarafından güvence altına alınabilir. Avrupa Adalet Divanı’nın terminolojisindeki “adil yargılanma hakkı”, demokratik bir toplumda hukukun üstünlüğü temel ilkesine dayanmaktadır. Adil yargılanma hakkı, medeni haklar ve yükümlülükler konusundaki anlaşmazlıklar için geçerli olabilirken, şu anda içinde bulunduğumuz davalarda önemli olan ceza davaları için sistemik bir koşuldur.
KANIT KEŞFİ: Bu hatırlatmadan sonra; Kanıtların derhal bulunması gerekir. Üyesi olduğum baromuzun çalışmaları çok önemlidir. Enkazın uygun teknik inceleme yapılmadan imha edilmesi kanıt toplamayı imkansız hale getirir. Davalarda görüntüleri arşivlemek ve delil toplamak için tasarlanan Debris Radar uygulaması, bir kusurun sorumluluğunu ve kapsamını belirlemede önemlidir. Anlaşma, hem hukuki inisiyatif açısından hem de sivil toplum kuruluşlarının güçlü yönleriyle örneklenen, kamu yararı yüksek değerli bir çalışmadır. İstanbul Barosu tarafından hazırlanan hukuk rehberi de mağdurlar için adaletin aranması ve ilgililerin sorumluluklarının ve sınırlarının anlaşılması açısından değerli bir kaynaktır.
Özellikle 1999 yılında Marmara’da meydana gelen deprem sonrası deneme sonuçlarına ilişkin Mimarlar Odası raporunda yer alan bilgilerin düzeltilmesi; 2 bin 100 ceza davası açıldı, 1 bin 800 dava af kapsamında düştü, kalan 300 davanın önemli bir kısmı beraatla sonuçlandı. Sakarya’ya 12, Kocaeli’ye 6 mahkumiyet, İstanbul’a ise mahkumiyet yok. Şimdi inceleme aşamasına odaklanmamız gerekiyor; Kanıtlar, ipuçlarının bulunması, toprak ve betondan numune alınması, karşılaştırmalı analize olanak sağlanması, somut gerekçelendirme ve kanıtlama için büyük önem taşır. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun vereceği kararla, tüm devlet başsavcısının deprem bölgesine gönderilmesi ve kimlik tespiti dışında delil bulmaya odaklanılması yönünde bir karar önerisi de duyulmalıdır. Cezasız kalan suçların tarihine daha fazla sayfa eklenmemesini sağlamak için çaba göstermeliyiz.
KONUT HAKKI: Barınma, barınma hakkının bir ifadesidir. Kendini eğitime, sağlığa ve insana yatırım yapmaya adamış bir hükümet pozisyonu olmalıdır. Bu anlamda barınma hakkını temel alan bir konut politikası, refah devletinin yeniden yapılanması ve buna bağlı olarak teknolojilerin gelişimi ve kurumsal değişimler hızıyla evrilmelidir. Bu anlamda hukuka, demokrasiye ve demokratik kurumlara dayalı ifade özgürlüğü, işbirliği, haysiyet ve şeffaflık ilkesine uygun olarak çerçevelenecek olan hukuk devleti talebinin önünün açılması gerekmektedir. eşitlik ve adalet, siyasetin yapıldığı kamusal alana ulaşır.
YAPI GÜÇ TESTLERİ: Mevcut mevzuat açısından belirtmeliyim ki; binaların dayanım testlerine özel dikkat gösterilmelidir. Şu anda testte olumlu sonuç çıkmaması durumunda bina tahliye süresi olan 90 günlük sürenin derhal değiştirilmesi ve en az 1 yıllık yeni bir sürenin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bakanın açıklamasına göre deprem bölgesindeki 700 bin konut 3 günde elden geçirildi. Güçlü bir ülkeyiz ve gerekli tüm yerleşim yerlerinde yapı denetimi yapabiliyoruz.
ÇARŞAMBA: Öte yandan, depremden kaynaklanan moloz ve hafriyatın kaldırılması ve bir başka ekolojik felaketin önlenmesi için mutlaka bir sistem kurulması gerekmektedir.
Sorun; Tüm ekonomik, yasal ve bilimsel bilgi ve gerçeklere rasyonel bir yaklaşım, bunların dürüst ve bilinçli bir şekilde uygulanması ve bunlar üzerinde rasyonel bir kontrol ile ilgilidir. Sorun; Devlet olma, toplum olma, “her şeyden önce hukuk” zihniyeti olma iddiasıdır.
DÖNÜŞÜM İSTEĞİNİZİ BEKLİYORUZ
Gerçek şu ki; Anadolu toprakları jeofizik yapısı, deniz ortamı, dünyadaki konumu ve iklimsel gerçekliği nedeniyle doğal afetlere açıktır. Ülke halkının can ve malını korumanın yollarını arama görev, sorumluluk ve yükümlülüğü anayasaya göre devlete aittir. Bilimsel veriler ölçü alınmalı, devletin kurumlar ve bürokrasi üzerindeki denetimi sorumluluk duygusu ve sağlıklı bir süreçle sağlanmalıdır. Depreme dayanıklı binalar adil hedefler olarak görülmelidir.
Geleceğin ortak ufkunda; Yeni bir sanayi devriminin, sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının, insana, teknolojiye ve kurumlara yatırımın zamanının geldiğini söylemek gerekir. Sürdürülebilir ekonomik büyümeye, kalkınmaya, kalkınma için verimliliğe, nitelikli iş gücüne, insana aktarılması gereken kaynaklara yatırıma, katma değeri paylaşmaya ihtiyacımız var. Hız; dayanışma, görev ve sorumluluk bilincinin gerçekleşmesinde kararlı olmalıdır; Ancak insana, eğitime, altyapıya, geleceği doğru bir şekilde inşa etmeye yatırım yaparken soğukkanlılıkla hareket etmek gerekiyor. Güçlü ve koruyucu bir sistemin oluşturulması, kamusal yaşamın devletin öncülüğünde inşa edilmesi gerektiği açıktır.
Şehircilik açısından kar amacı gütmeyen, yaşam hakkı ve güvenlik hakkı üzerine inşa edilmiş yeni projelerde yer alma kararıdır. Kaçak bina ve katların yasallaşması, imar affı artık söz konusu değil, hatta anayasada olmayacakları da düşünülebilir.
Sorun; Tüm ekonomik, yasal ve bilimsel bilgi ve gerçeklere rasyonel bir yaklaşım, bunların dürüst ve bilinçli bir şekilde uygulanması ve bunlar üzerinde rasyonel bir kontrol ile ilgilidir. Sorun; Devlet olma, toplum olma, “her şeyden önce hukuk” zihniyeti olma iddiasıdır.
İlginizi Çekebilir
- ABB EGO otobüsleri Esenboğa havalimanına teslim edilmedi
- İkinci Yüzyıl “İktisat Kongresi” ve Ulusal İttifak
- BALKAN | Almanya’da DİTİB Schwelm Mescid-i Aksa Camii dualarla ibadete açıldı
- Hasan Cemal HDP’nin adayı
- CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun İzmir’deki İkinci Yüzyıl İktisat Kongresi’ndeki konuşması
- Yağmur damlalarından elektrik üreten yapay yapraklar
- Taksim Meydanı’nda Yangın AKM | Haber sitesi PolitikYol
- İYİ Parti’den Poyraz: Akşener’in masadan kalkıp tekrar masaya oturmasının hem olumlu hem de olumsuz sonuçları olur
- Burdur’daki tasfiye operasyonunda 5 kişi gözaltına alındı
- 6 Şubat sonrası Türkiye: yaşayan şehirler