Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) yeni faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası iskonto oranını yüzde 9’dan yüzde 8,5’e indirdi.
Merkez bankası iskonto oranını Kasım ayında %10,5’ten %9’a indirmiş, sonraki aylarda ise değiştirmeden %9’da tutmuştur.
“DEPREMİN KALICI ETKİLERİ OLMAYACAKTIR”
Çözümün açıklaması şu şekilde:
“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan haftalık repo ihale faiz oranını yüzde 9’dan yüzde 8,5’e indirmeye karar verdi.
Son dönemde açıklanan iktisadi faaliyet verileri beklenenden olumlu gelse de, jeopolitik riskler ve yüksek faiz oranlarının etkisiyle gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişeleri devam ediyor. Başta temel gıda olmak üzere bazı sektörlerde arz kısıtlamalarının olumsuz etkilerine rağmen, Türkiye’nin geliştirdiği stratejik karar araçları sayesinde uluslararası üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seyrini sürdürüyor. Yüksek küresel enflasyonun enflasyon beklentilerine ve uluslararası finansal piyasalara yansımaları dikkatle izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılık gösteren ekonomik görünüme bağlı olarak, gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adımlarında ve iletişimlerinde farklılıklar devam etmektedir. Merkez bankalarının finansal piyasalardaki belirsizliği artırmaya yönelik geliştirdiği yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm bulma çalışmalarının devam ettiği kaydedildi. Ayrıca finansal piyasalar, merkez bankalarının resesyon riskleri nedeniyle faiz oranlarını artırmasının yakında faiz artırım döngülerini sonlandıracağı yönündeki beklentileri yansıtıyor.
Yüzyılın felaketi öncesi öncü göstergeler, 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talepten daha güçlü olduğunu ve büyüme trendinin yukarı yönlü olduğunu gösteriyordu. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendiriliyor. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenirken, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etki yaratması beklenmiyor. Büyümede sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari dengeye beklentilerin üzerinde güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam ediyor. Buna ek olarak, yerel tüketici talebi, yüksek enerji fiyatları ve başlıca ihracat pazarlarındaki zayıf ekonomik aktivite, cari hesap riskleri olmaya devam ediyor. Fiyat istikrarı için cari işlemler dengesinin sürdürülebilir düzeyde sabit kalması önemlidir. Kredilerin büyüme oranları ve ekonomik faaliyetlerin amacına uygun olarak sağladığı finansal kaynakların gelişimi dikkatle izlenmektedir. Para Politikası ve Liraizasyon 2023’te belirtildiği gibi, Konsey, para transfer mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araçlarını liralaştırma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Konsey, afetin etkisini en aza indirmek ve gerekli dönüşümü desteklemek için uygun mali koşulların oluşturulmasına öncelik verecektir.
Kapsamlı bir politikanın da desteğiyle enflasyonun seviye ve gidişatında iyileşmeler görülmeye başlanmış olup, deprem kaynaklı arz/talep dengesizliğinin enflasyona etkisi dikkatle izlenmektedir. Finansal koşulların endüstriyel büyümeyi ve istihdamı hızlandırmaya yardımcı olması daha da önemli hale geldi. Bunun üzerine Kurul, iskonto oranının 50 baz puan düşürülmesine karar verdi. Komite, iskonto sonrası bu tür ihtiyatlı bir para politikasının, fiyat istikrarını ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası ihtiyaç duyulan toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğuna inanmaktadır. 2023 yılının ilk yarısında meydana gelecek depremin etkileri yakından takip edilecek.
TCMB, fiyat istikrarı temel hedefi doğrultusunda, enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler ortaya çıkana ve orta vadeli hedef olan yüzde 5’e ulaşılana kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarını kalıcı ve sürdürülebilir bir temelde kurumsallaştırmak amacıyla Liraizasyon Stratejisini tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Bunun sonucunda genel fiyat seviyesindeki istikrar, daha düşük ülke risk primleri, devam eden ters para ikamesi ve döviz rezervlerindeki artış eğilimi ve finansman maliyetlerinde devam eden düşüş yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu yönde etkileyecektir. Bu sayede yatırım, üretim ve istihdamda büyümenin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi için uygun bir zemin oluşturulmuş olacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veriye dayalı bir çerçevede almaya devam edecek.”
İlginizi Çekebilir
- Kılıçdaroğlu’ndan İYİ saldırısına tepki İstanbul İl Başkanı: Meral’i böyle korkutamazsınız
- BALKAN | Yunanistan Olympiakos finale yükseldi
- Merkez Bankası rezervleri 3 haftada 7 milyar dolar azaldı
- BALKAN | TRT World’den Reuters siyasi yayınına misilleme
- YSK sandık başına gidecek partileri belirleyecek
- İzmir’de 672 milyon 490 bin kaçak makarna ele geçirildi
- İstanbul’da kaçak içki fabrikasına baskın
- ataerkil güç hesabı | Haber sitesi PolitikYol
- Mac için Outlook artık tamamen ücretsiz
- 3 Mart krizi, risk ve fırsat