Biri ona, tüm farklılıklarına rağmen ülkenin umudu haline gelen Millet İttifakı’na karşı hala bir şeyler yapmaya çalışan Muharrem İnce’nin yanına gelip ülkenin umutlarını yıkmasına izin vermemesi gerektiğini söylemelidir. ikinci kez.
seçenek yok “Başkan” kelimeler olmadan, “Kılıçdaroğlu ve Umut”, “AKP ve Yoksulluk” Muhalefetin son bir aydır kendini Muharrem İnce’ye kilitleyip tüm gücünü ona sarf ettiği, kavramların yıllarca Erdoğan’ı destekleyenlerin bile Erdoğan’ı desteklemeye cesaret edemediği kadar çok olduğu tek bir sohbet ortamına rastlamadım. Erdoğan’ın destekçilerinin bile Erdoğan’a oy vermeyeceği açıkken, Muharrem İnce’nin toplumsal çöküşün nedeni olan bu sistemi korumaya hizmet edecek adımlar atması düşünülemez.
Hatırlarsanız Muharrem İnce 2018 genel seçimlerinde Erdoğan’a karşı mücadele etmişti ama “Adam kazandı.” Bunun toplumsal acısı devam etse de bu sefer Erdoğan’a değil Kılıçdaroğlu’na “Belki bir insan kazanamayacak” diyerek savaş açtı… 2018 seçim kampanyasında İnce, halkın neden kendisine oy vermesi gerektiğini anlatamadı. . . Ve sonunda, bu başarısızlık yenilgiye yol açtı. Inche yenilgiyi kabul etmedi (klasik Türk tipi politikacı), 2018’de aldığı %30’luk oy oranını kendi başarısı olarak görmüş, yenilgiye boyun eğmemiş, adeta bir hırsa dönüşmüştür. Onun düşüncesi onu çok etkiledi, sarstı, gerdi, kızdırdı.
Ancak o gece gerçek bir irade gösterip savaşsaydı, kendisi için elinden geleni yapan milyonları yalnız bırakmasaydı, yine başarısız olsaydı belki de kendini bu durumda bulamayacaktı. Nasıl ki Ekrem İmamoğlu tüm haksızlıklara rağmen yılmadıysa, bunu gören halk da İmamoğlu’na gereken ilgiyi gösterdi. altın tepside sunuldu. İmamoğlu haksızlığı kabul etmedi, boyun eğmedi, kendisine destek verenlerin emeklerini göz ardı etmedi, sonunda yenilgi de olsa… İşte İnce bunu yapamadı, o gün de mağlup oldu, öyle de oldu. Şimdi …
Maalesef eski siyasetçi olmak olayları doğru okuyabilmek anlamına gelmiyor. Eski bir politikacı olmak, egodan kurtulmak ve başarıya ulaşmak anlamına gelmez. Gittiğiniz siyasi yollar sizi manevi ve ahlaki yapıyorsa. ‘seyreltilmemişse’Sizi hırslarınızdan kurtarmadıysa, sizi gergin ve saldırgan yaptıysa, henüz gitmedin araç. Yüksek sesle konuşmak, parmak sallamak, bağırmak, birine hain terörist demek sizi iyi bir konuşmacı yapmaz. ideal politikacı ne biri ne de diğeri.
Maalesef negatif seçilim Erdoğan’ın siyasi hayatımıza getirdiği en büyük miraslardan biridir. (iyiler çıkarılır, kötüler kalır) Muharrem İnce, Yumit Özdağ gibi siyasetçileri yarattı. Ancak herkese bağıran, her türlü olayı iç/dış güçlere bağlayan, herkesi hain/terörist/bölücü olarak ilan eden liderlerin anlayışı toplumsal olarak kabul edilebilir, tamamen eski ve yanlıştır. Bu miras Erdoğan’la geldi ama şimdi değişti, değişiyor. Çünkü toplum, beklentiler ve ihtiyaçlar değişir.
Konumuza dönelim. İnce’nin son yaklaşımları politik iletişim Bunu bağlam içinde inceleyelim. Daha önceki yazılarımda değindiğim en önemli konulardan biri de siyasetin yetenekli bir ekip işi olduğuydu. Örneğin ABD seçimlerini araştırıyorsanız bunu yakından görebilirsiniz. Her başkan adayı kendisini ve ekibini temsil eder. Kendisi gibi ekibi de oy alıyor, destek alıyor ve seçmenler tarafından değerlendiriliyor.
Ancak Muharrem İnce’nin en büyük eksikliklerinden biri kalifiye eleman eksikliği. (Aynı şey Mustafa Sarıgül için de geçerli. Seçim kampanyası asla tek başına yapılmaz). Ancak Muharrem İnce yüksek sesle konuşarak ve kendisine karşı çıkan herkesi bölücülükle suçlayarak bu kadro sorununu kapatmaya çalışıyor. Ne yazık ki nafile bir çaba… Bu kadro eksikliğinin en net kanıtını, 100.000 imza toplamak için günlerce yaptıkları savunmalarda görme fırsatı bulduk.
Ayrıca Muharrem İnce’nin daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi ülkenin sorunlarını çözmek için en ufak bir fikri veya önerisi yok. Çünkü elinde ülkenin sorunlarını bilen, farklı disiplinleri temsil eden ve çözüm önerileri sunabilecek nitelikli bir ekibe sahip değil. Ülkeyi ancak parti kurmanın kurtaracağını sanıp, lider sanılmak ne büyük talihsizlik.
Inje, ülke sorunlarına demokratik çözümler önermek yerine, güçlü Bölmeye, bölmeye, yandaş toplamaya ve dil ile kutuplaştırarak siyaset yapmaya çalışıyor. Her gün ince radikal/iğrenç Bu, stili kullanarak mevcut sosyal gerilimleri daha da artırır. Toplumun sahip olmak istediği tek şey barış ve umut!
Türkiye’de siyasi partiler veya liderler bazen hiçbir şey yapmak zorunda kalmıyor. Bazen olduğunuz yerde durmak bile size puan kazandırabilir. Örneğin MHP’de. Türkiye’nin siyasi hayatına hiçbir projesi, fikri, katkısı olmamasına rağmen, sadece yerinde kalarak gücünü koruyabilir ve hatta artırabilir. AKP ve HDP’nin siyasi söylemleri MHP’nin yükselmesine veya düşmesine neden oluyor. Veya herhangi bir MHP açıklaması HDP’nin oylarını artırabilir veya azaltabilir. Inze’de durum böyle. Milletin birliği ve milletin birliği durumu İnce’yi biraz popüler yaptı…
Muharrem İnce şu anda cumhurbaşkanlığına aday olabilir, ancak görevi cumhurbaşkanı seçilemez. Ama ne olursa olsun İnce seçilmeyeceğini bilse de oyunun kaderini kısmen değiştirebileceğinin de farkına varır. Bunun farkına varmak İnsu’yu sevindirir ve bu şekilde cephesini güçlendirmeye çalışır.
Sürekli yanlısı medyadan şikayet eden İnce, yanlısı medya tarafından parlatılma amacına ulaşmış görünüyor. Çünkü pro-media artık tüm kadrosuyla, televizyonuyla, gazeteleriyle, internet siteleri ve sosyal ağlarıyla. Muharrem İnce’yi övüyor.
Sonuç olarak, ulusal birliğin dışında kalan, senin yapay güçlerin Bunu destekleriyle kanıtlamak isteyenler tarihi bir hata yapıyor. Ülkede demokrasiyi yok edenlerin ekmeğine bulaşıyor. Çünkü Deniz Baykal son 20 yıldır siyasi eylemlerinin sorumlusuydu ve şimdi Muharrem İnce önümüzdeki 20 yılın hesabını verecek. Siyaset bilimciler, 14 Mayıs seçimlerinin cumhuriyet tarihinin en önemli ve en zorlu seçimleri olduğunu savunuyorlar. 14 Mayıs tarihi bir dönüm noktası ve ülkemiz için bir gerçektir. “kalıcılık” o gün. Tüm farklılıklarına rağmen ülkenin umudu haline gelen Milletler İttifakı’na hala karşıdırlar. bir şey dene Biri ona Muharrem İnce’nin yanına gelmemesini söylesin ve ikinci kez ülkenin umutlarını yıkmasına izin versin.
İlginizi Çekebilir
- Akşener’in kendisini hedef gösteren Erdoğan’a yanıtı: Papatya çayı içmeye gittiğinizde ne kadar gergin olduğunuzu gördüm.
- Panel 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında Beşiktaş’ta gerçekleştirildi.
- CHP’li Salyji: “Şu anda alacağımız bazı tedbirleri bilmelerine gerek yok. Seçimlerin güvenli bir ortamda hatta güvenli bir ortamda gerçekleşmesi için gerekli tüm çalışmaları yapıyoruz.”
- Haluk Levent: Kızılay, Ahbap’a da yemek sattı
- Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: Türkiye-Suriye ilişkileri Rusya üzerinden normalleşiyor
- 28 Şubat davasında iki tahliye
- BALKAN | Dünya yeni yılı coşkuyla karşılıyor
- BALKAN | FIFA Dünya Kulüpler Kupası 2025 yılından itibaren 32 takımın katılımıyla gerçekleştirilecek.
- Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Mısır’a gidiyor
- Sinan Ogan: Seçmen listesinde çok sayıda Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan ve diğer bölgelerin olduğunu gördük.