“Soğan Siyaseti” mi, “Sorumlu Olmayan Devlet” mi?

Şu noktanın altını çizelim: Erdoğan’ın hatalarının, başarısızlıklarının ve kararlarının ağır ve acı verici sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmeyip, kaderin ya da muhalefetin sorumluluğunu üstlenmedeki başarısı, siyasi başarılarının başında, siyasi başarılarının başında gelmektedir. siyaset bilimi öğretimi.

Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğludepremin hemen ardından bandın daralmasıyla bağlantının neden koptuğu sorusuna şu yanıtı veriyor:Yapılması gereken bir durum vardı.”

Depremlerde ölen insanlarımızdan bahsediyoruz.

Halen görevinde, bakan olarak kampanya çalışmalarına devam ediyor.

Urfa’da yine sel oldu.

Urfa belediye başkanının yaptığı hatalar yüzünden onlarca kişiyi gereksiz yere kaybettik.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçiinsanlarımızı kaybettik ama yeryüzüne su denildi” konuşur.

Halen görevinde, bakan olarak kampanya çalışmalarına devam ediyor.

Hayat pahalılığı, enflasyon ve işsizlik tüm ağırlığıyla işlemeye devam ediyor.

Milyonlarca insan ramazanda et yemeden oruç tutuyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin NebatiKuzu ucuz…kokusu için almayın… eti bu yüzden pahalıo kararlaştırır.

Halen bakanlık kabinesinde, makamında kampanya çalışmalarını sürdürmektedir.

İnsanlar artık Kızılay’a kan bağışlamak istemiyor. Tarihi müessesemiz Kızılay’ı deprem anında dahi ticari bir şirket gibi işletmek. Başkan Kerem Kınıklıhala ofiste.

Bu durum nedeniyle tek ve resmi kan bağışı merkezi olan Kızılay kapatılmıştır. Hastalarımızda kan bulamama ihtimal artar.

Depremden hemen önce ve sonra kendimi içinde bulduğum Antakya’nın molozda çalıştığım hali yüreğimi sızlatıyor.

Malatya, Adıyama, Nurdağı, İslahiye gibi…

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Murat Kurum, sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirlerden veya iklim krizini dikkate alan yeşil şehirlere olan ihtiyaçtan bahsetmiyor; sadece TOKİ, inşaat ve bina rakamları gündemde.

Halen seçim öncesi çalışmalarını bakanlık aparatında makamında sürdürmektedir.

Bakanlarının çoğu birinci dereceden milletvekili adayıdır. İkisi de bakan ve seçimlere hazırlanıyorlar.

Son yıllardaki seçimleradil ve özgür olmayan seçimler“dedi. Bu, “güven ve meşruiyetAyrıca bir “sorun” ekledik. Şimdi hem bakan hem de milletvekili adayı olarak devlet kaynaklarının seçimler için kullanılması sorunuyla karşı karşıyayız.

12 bin akademisyenimiz yurt dışında… Ve Şerler Koleji’nin kararlarıyla sadece kitap yazmanın değil, kitap okumanın da suç sayılabileceğini öğreniyoruz….

Chicago Üniversitesi’nden prof. Ufuk Akjigitaraştırma, 12.000 bilim insanı çalışmalarını yurtdışında sürdürüyor. konuşur. Sürdürülebilir ekonomik ve insani gelişmenin en önemli unsurlarından biri olan,nitelikli insan sermayesi“Kaybolduk.

Buna rağmen, Türkiye Yayıncılar Birliğiİş, Kötü tahtaçözümlerle Sadece kitap yazmak değil, kitap okumak da suç sayılabilir. Ders çalışıyoruz.

Yurt dışına beyin göçü artarken, kitap okumanın bile suç sayıldığı Türkiye imajıyla. karşı karşıyayız.

Kadınlarımızın ve kızlarımızın geleceğini karartan düşünce ve eylemleri savunanların Cumhur İttifakı’na katıldığı veya destek verdiği bir seçim döneminde yaşıyoruz.

Öte yandan, hükümet çok rahat görünüyor.

Peki bu rahatlık nereden geliyor?

SORUMLU YÖNETİŞİM

Bu soruyu cevaplamak için, Cumhurbaşkanı Erdoğan14 Mayıs Seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partileri.Türk çağı için doğru zaman, doğru insanGelelim “” sloganıyla hazırlanan seçim beyannamesine ve D-CNN Türk’teki açıklamalara (11 Nisan).

Her iki konuşmada da Erdoğan’ı 21 yıldır Türkiye’yi yönetmeyen, CHP iktidarına ve Millet İttifakı’na karşı çıkan bir partinin genel başkanı ve adayı olarak dinliyoruz.

Sürprizimiz doruğa ulaşırsa, SEP bunu 21 yıl sonra yapacak. 9 kere depremlerde, doğanın tahribatında ve tarım arazilerinin azalmasında başlıca ölüm nedenlerinden biridir.imar affı” İçin “Yeni dönemde… katalog suçlara dahil olacak… daha da köşeye sıkıştıracağız. Çünkü bu işin affı yoktur.bir açıklamayla çıkıyor.

Bu, AKP ve Halk Birliği değil, adeta ilçe affının kendisidir; Aksine Erdoğan seçimi kazansa bile CHP’nin ya da Millet İttifakı’nın bu sorunu çözeceği söylenebilir.

AKP’nin seçim beyannamesi, Milli İttifak mutabakat zaptı ve DEVA partisinin seçim beyannamesi’nden alıntılar var ama kaynak belirtilmemiş.

Şu noktayı vurgulayalım: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi başarılarının başında, onun siyaset bilimi öğretisinin aksine, hatalarının, başarısızlıklarının, kararlarının ağır ve acı verici sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmemek; sorumluluk aynı zamanda “kader” veya “kontrolde olmayan direniş”tir. Enstalasyonda gösterdiği başarı giderek yaklaşıyor.

Muhalefetin dirilişi, “yay tabii ki” diyerek güvensizlerin güvenliği olduğunu vurgulayan yönetimin sorumluluk almadan tepkisidir.

Erdoğan:

2018 yılından bu yana derinleşen ekonomik kriz, enflasyon ve yüksek hayat pahalılığı;

depremlerden sellere ve kazalara;

kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet;

küçük yaşta evlendirilen ve travma yaşayan çocuklarımız;

yurtdışına beyin göçü;

düşük eğitim kalitesi;

ve ekleyebileceğimiz önemli sorunların hiçbirinden sorumlu değilmiş gibi davranarak,

kader” veya “İç ve dış düşmanlar veya muhalefet sorumludur.diyebilen bir yönetimi başarıyla desteklediğini kabul etmeliyiz.”

Bu, demokrasiden sapan popülist otoriter hükümetlerin bir özelliği olacaktır.

Sorumluluk almadan bir ülkeyi yönetebilir ve seçimleri kazanabilirsiniz.“Erdoğan bunu bugüne kadar özellikle son on yılda göstermiştir.

sorumluluk alma; sabır ve şükran:

Sorumluluk almadan halkından sabır bekleyen ve konumuna şükretmelerini isteyen Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerinde başarılı olabilecek mi?

Görelim.

Zorlaşıyor ama yine de imkansız değil.

Bu bağlamda muhalefet de önemli bir rol oynamaktadır.

SOĞAN POLİTİKASI

Numan Kürtülmüş,Biz buna TOGG soğan diyoruz beylerdedi.

Adam? Cumhur İttifakı’nın kadınları nasıl yok saydığını net bir şekilde anlatan bir açıklama.

Bir noktayı daha vurgulayayım.

Dün, İstanbul Siyasi Merkezgıda güvenliği araştırmamızdan kaynaklanan, Fikret Adaman, zafer yenal ve benim yardımımla”Gıdanın politik ekolojisiKitap için bir tanıtım toplantısı yapıldı” (Adaman ve Akkoch, Metis, 2023).

Çok sayıda katılımcı vardı.

Kurtulmuş’a verilen kararla ilgili ilginç bir tartışma başladı.

Hayat pahalılığı, enflasyon ve işsizliğin yol açtığı ekonomik kriz karşısında Kurtulmuş’un sözleri, bugün geldiği her şeyi bir çıkara indirgeyen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yıkıcı neo-liberal durumunu da anlatıyor. zengin azınlık, kar ve para için.

Kurtulmuş, TOGG-Soğan’dan farklı olarak, demografide sürekli kullandıkları “millet”i nasıl yoksullaştırdıklarını ve hor gördüklerini ifade etmiyor mu?

İnsanlar soğanın 30 liraya mal olduğunu bilmiyor, umursamıyor.

Bir katılımcı bunun bir “soğan politikası” olduğunu tweetledi. Severim.

Elbette yay: yaya odaklanmak, milletin dertlerine odaklanmaktır.”Türkiye güvensizitibaren ” ben garanti olurum araç.

Yaya karşı TOGG demek, AKP partisi, Cumhur İttifakı demektir” dedi.türkiye kuvvetleriSes olmak demektir.

Muhalefetin canlanması, bunun emin olmayanların güvenliği olduğunu vurgulayarak, “tabii ki yay” diyorlar, yönetimin de sorumluluk almadan cevabı…

İlginizi Çekebilir