ABD seçimlerinde Trump destekçileriAmerika’yı yeniden büyük yapalım” dedi. Her şeyden önce, hangi istatistiklere güvenirseniz güvenin, hepsinden daha düşük olan ülkem için daha gerçekçi olacağım. “Türkiye’nin İyi Çalışmasını Sağlayıntekrar te.” Sonra hep birlikte.
Artık son ayımızdayız. Felaketin gölgesinde donmuş durumdayız. Ruhların çekildiği bedenler gibi yaşamaya devam ettik. Gün yaklaştıkça kaygımız veya umudumuz daha aktif hale gelir. Hareket edebilmek için en sevdiğimiz şarkının çalmasını bekliyoruz. 20 yıldır tanıdık melodilere tahammülleri yok. Böyle bir olasılığı düşünmek bile istemiyoruz.
Farklı bir donma halindeyiz. Büyük veya küçük birçok çözümü destekliyoruz. Özellikle ekonomide yaşanabilecek olaylardan herkes endişeli. Dolar, euro ne olacak? Kira artışlarına ilişkin gerçekten etkili ve denenmiş bir düzenleme olacak mı? Asgari ücretli çalışanlar ve emekliler için reel enflasyona paralel ücret artışları olacak mı? Beyaz yakalı yaşam standartlarının kaybını telafi etmek için herhangi bir şey düşünülüyor mu?
Öte yandan sadece ekonomik olarak dibi görmedik. Medeni bir yaşam beklentisi olan herhangi bir kişi, ülkenin ikliminden rahatsız olur. Herkesin her anlamda vaat edilen bahara ihtiyacı var. Kadınlar, çocuklar, LGBT+ vb. En büyük endişemiz artık hiçbir adaletsizliğin, yalanın hesabının sorulmaması. Aslında bizi endişelendiren sadece ekonomik standartlarımızın düşmesi değil, olamaz da. Tam olarak olduğumuz gibi, olduğumuz gibi, hissettiğimiz gibi var olmak her birimiz için bir sorundur. Küçük bloklar halindeyiz, çanlarda. Ancak ne şehrimiz ne de ülkemiz o küçücük fener değil.
Birgün Gazetesi’nin TBWA işbirliğiyle başlattığı açık hava kampanyasını sosyal medyada gördüm. Son 2 yılda (hatırlatayım, 1 Temmuz 2021’de İstanbul sözleşmesinden çekildik) 93 kadın balkondan düşerek hayatını kaybetti. – Bir sorun mu var? diye soruyor bir duvar yazısında.
Bu kadınlardan kaç tanesi için takip gerekti? Yoksa soruldu mu veya ilgilenildi mi? Öyle düşünmüyorum. Kamu tarafından aranma davalarında nispeten daha yüksek cezalar olsa da, insanların sosyal medya kampanyaları aracılığıyla adalet aramasını kesinlikle bekleyemeyiz. Adalet herkes için aynı objektiflikle işlemezse “adalet” nedir diyemeyiz. Bugünlerde yeterince tweet atarak birinin tutuklanmasını etkileyebilmemiz korkunç değil mi?
Gün be gün, bazılarımız hükümetin kadının toplumdaki yeri hakkındaki rüya beyanlarını hatırlıyoruz ve hatırlamadıklarımız İnternet Arşivinde. Bu ülkede ve dünyada kadınların mücadelesi yıllardır sürüyor. Ancak gelinen nokta başlangıç noktasını bile aratacak düzeydedir. Bugün genel gidişatta kadınların sandığa gittiği oluşumlar, kadınların erkeklerin yanında gülmelerini ve birinci ve en önemli görevinin annelik olduğunu söyleyen zihniyeti kınamanın ötesine geçiyor. Biz çalışma hayatında eşit ücrete ulaşmaya çalışırken, kadınların çalışma hayatındaki “eğilimlerine” uygun işlerde çalışmasını talep edenler ve kadınlar da dahil olmak üzere kitlelerin oyunu kazanmak isteyenler var. İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden katılım konusunda duyurabildiğimiz her platformda sesimizi duyurmaya çalışırken, 6284’ün iptali söylemleriyle karşılaşıyoruz. deprem bölgesi, karma eğitimin iptal olması sorunu ile bize gelenler var.
Bu, 1930’larda İngiltere’de hepimizin karşısına çıkan bir fotoğraf. Bir kadının elinde “İngiliz kadını Türk kadınından daha mı az değerli?” afiş. Bu Türkiye fikri Avrupa’da kadın haklarının cilalı taş devri bile olmadığı dönemlerde vardı. Gurur duymak. 2023 yılına yaklaşırken ülkemiz sadece kadın ekseninde değil, daha genel anlamda ve tam tersi bir konumda. İsrail’de yargı sisteminde yapılması planlanan değişikliğe karşı sokağa çıkanlar arasında yer alan bir kadının fotoğrafı özellikle sosyal ağlarda geniş yer buldu. “Sonumuz Türkiye gibi olsun istemiyoruz”
Bu bataklığa daha fazla saplanıp kalmak istemiyoruz değil mi? Bu sorunun cevabı net ise tercihimizi ona göre yapmalıyız. İdeal bir demokrasiye sahip olmak isterim. Ama hayır. Olmaması durumunda da karar alırken ayaklarımızın yere basması gerekir. Romantik rüyalardan daha fazlası. Her anlamda gidecek çok yolumuz var. Üssü dediği cemaat de dahil olmak üzere aklı başında bir kişinin bunu görüp son kararını ona göre vereceğini umuyorum.
Amerikan seçimlerinde Trump destekçileri, “Amerika’yı yeniden harika yapalım” dediler. Tüm istatistiklerin en alt sıralarında yer alan ülkem için daha gerçekçi olacağım, her şeyden önce “Türkiye Eh Yeniden Burada Olsun”. Sonra hep birlikte.
İlginizi Çekebilir
- Küresel kriz ve 14 Mayıs’ın dünya için önemi
- CHP’li İlgezdi: TÜİK’e göre son 19 yılda 58 bin 985 kişi intihar etti
- Yepyeni ve çok sesli canlı podcast platformu “Poddy”
- İstanbul ve Ankara’da FETÖ operasyonu: 11 kişi gözaltına alındı
- Milli Eğitim Bakanı Özer: Deprem bölgesinden sevk edilen öğrencilerin devam zorunluluğu olmayacak
- Halk sağlığı uzmanlarından deprem raporu
- İskenderun’da AFAD çadırkentini su bastı
- İYİ Parti’den kişisel seçim beyannamesi
- HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sankar: Muhatap Kılıçdaroğlu
- Bakan Soilu: Parlamenter sistem olsaydı hükümet kur kriziyle yıkılırdı